4,957 Matching Annotations
  1. Nov 2024
    1. Sometimes the crown margins on a molar must extend farenough apically that the preparation finish lineapproaches the furcation

      Azı Dişinin Yapısı: Azı dişleri, genellikle iki ya da üç köke ayrılan bir yapıya sahiptir. Dişin kök kısmı "furkasyon" adı verilen bir noktada dallanarak farklı kökler oluşturur. Furkasyon, dişin kök gövdesinin ana kısımdan ayrıldığı bölgedir.

      Taç Kenarının Apikale İlerletilmesi: Bir restorasyon yaparken, azı dişin taç kısmında yeterli alan sağlamak ve restorasyonun tam olarak yerleşmesini sağlamak amacıyla preparasyon sınırları, dişin köklerine yakın alanlara kadar genişletilebilir. Bu durumda taç kenarları, furkasyona (köklerin ayrıldığı noktaya) yakın olacak şekilde apikal (diş eti çizgisine doğru) uzatılır.

      Preparasyon Bitiş Çizgisi: Bitiş çizgisi, restorasyonun nerede sona ereceğini belirleyen çizgidir. Bu çizginin furkasyona yakın konumlanması, restorasyonun dişe tam uyum sağlaması ve stabilite kazanması için gereklidir. Fakat furkasyona çok yakın bir hazırlık yapmak, periodontal dokulara zarar verebilir veya diş eti sağlığını riske atabilir.

    2. gingival collar

      Gingival yaka" veya "gingival collar," restorasyonlarda (örneğin, metal-seramik kuronlarda) diş eti çizgisine denk gelen metal veya restoratif materyalden yapılmış bir kenar bölümünü ifade eder. Gingival yaka, diş eti ile restorasyonun birleşim bölgesinde yer alır ve genellikle diş eti çizgisine yakın bir alanda ince bir metal bant olarak görülür.

    3. A shoulder

      Düz Kenar Oluşumu: Omuz preparasyonunda dişin etrafında düz ve geniş bir kenar (omuz) oluşturulur. Bu, restorasyonun dişle tam uyumlu şekilde oturmasını sağlar.

      Estetik Uygulama için Uygundur: Özellikle tam porselen veya seramik kaplamalarda doğal ve estetik bir görünüm sağlar, çünkü omuz preparasyonu restorasyonun kalınlığını destekler ve porselenin kırılma riskini azaltır.

      Yüksek Stabilite ve Dayanıklılık: Omuz preparasyonu, restorasyonun daha iyi oturmasını ve uzun ömürlü olmasını sağlar

    4. We should also include the root surfaceaffected by caries and erosion in thepreparation.

      Çürük ve erozyondan etkilenen kök yüzeyini de preparasyona dahil etmeliyiz.

    Annotators

  2. Oct 2024
    1. However, it is frequently necessary for therestoration margin to extend apically to coveran expanse of root surface.

      Ancak sıklıkla restorasyon kenarının kök yüzeyini kaplayacak şekilde apikal olarak genişlemesi gerekir.

    2. The optimum location for the gingival finishline of a crown preparation is on enamel,away from the gingival sulcus.

      Bir kron preparasyonunun dişeti bitiş çizgisi için en uygun yer, dişeti sulkusundan uzakta, mine üzerindedir.

    3. gingival sulcus

      https://www.google.com/search?sca_esv=58722b6aa619540f&rlz=1CATRYO_enTR1109&sxsrf=ADLYWIK3iyLHcvK8Ea_kUK50pixsz0yAlQ:1730385154430&q=gingival+sulcus&udm=2&fbs=AEQNm0CgMcZ11KbHg1uunEmuo39LYaLxf_n_v5Qu9vkTINnKPNxSSRV--bGiJa6CXOAP_uiHPbLwpiGDt9Ut9ZZcy-dTU9NT8XdThIv8wGHqWZvKij8zEDm01jyUGuje6y2QyKeos9xuIwdA6ntpX2BxQuyOLxB32ajYOkaX7NY-rpUoqRRCF6t_uQReX_OA-IgQD9d55jRNp35d5dXPYSggUjxnSUfhWw&sa=X&sqi=2&ved=2ahUKEwj5_dCD67iJAxW-HBAIHb5fCvIQtKgLegQIDRAB&biw=1920&bih=959&dpr=1#vhid=g0KZsR7TZzNiEM&vssid=mosaic

    4. furcations

      köklü dişin (özellikle azı dişlerinin) köklerinin ayrıldığı noktayı ifade eder. Furkasyon, diş köklerinin dallanarak birbirinden ayrıldığı bölgedir.

    5. -

      Diş hekimliğinde "bitiş çizgisi," aynı zamanda "marginal çizgi" olarak da bilinir ve restoratif işlemler sırasında preparasyon yapılan dişin, doğal diş yapısı ile restoratif materyalin birleşim çizgisini ifade eder.

    6. Restoration of a tooth around which there hasbeen a loss of gingival height or other changein gingival architecture frequently requiresmodification of the tooth preparation

      Etrafında dişeti yüksekliği kaybı veya dişeti mimarisinde başka bir değişiklik olan bir dişin restorasyonu sıklıkla diş preparasyonunun değiştirilmesini gerektirir.

    7. cast restorations

      Bu terim, dişlerin veya diş prostetiklerinin restorasyonu için metal veya seramik gibi malzemelerin dökme yöntemiyle oluşturulan protezleri ifade eder

    Annotators

    1. an attempt is made to create an entry path from the mesial contour of themolar tooth.

      molar dişin mezial konturundan bir giriş yolu oluşturulmaya çalışılır.

    2. There is a general agreement on the number of missing teeth that can be restored succesfully

      Başarıyla restore edilebilecek eksik diş sayısı konusunda genel bir fikir birliği vardır

    3. Multirooted teeth with widely separated root offer also bettersupport than roots that converge

      Çok köklü ve birbirinden geniş aralıklı köklere sahip dişler, birbirine yakınlaşan köklere göre daha iyi destek sağlarlar.

    4. compensations

      Diş hekimliğinde "compensations," genellikle dişlerin veya çene yapısının, çeşitli faktörlere (örneğin, diş kaybı, ortodontik tedavi veya gelişimsel değişiklikler) karşı gösterdiği adaptif değişiklikleri ifade eder.

    5. at a distancefrom the interabutment axis equal to the lenghtof the level arm.

      ork etkisi en iyi şekilde, interabutment ekseninden lever kolunun uzunluğuna eşit bir mesafede gerçekleştirilebilir.

    6. Torquing effect can be best accomplished bygaining additional retention in the oppositedirection from the lever arm

      Tork etkisi, kaldıraç kolundan zıt yönde ek tutma elde edilerek en iyi şekilde gerçekleştirilebilir

    7. ulcrum

      Fulcrum, bir nesnenin döndüğü veya hareket ettiği nokta anlamına gelir. Diş hekimliğinde, fulcrum çizgisi, bir diş veya diş aparatının dönüş hareketini etkileyen bir referans hattıdır.

    8. interabutmentaxis

      Interabutment axis, köprünün yerleştirileceği doğru çizgiyi belirler. Bu eksen, dişlerin doğal hizalamasını sağlamak ve köprünün işlevselliğini artırmak için dikkate alınmalıdır.

    9. Deflection

      Diş hekimliğinde, özellikle diş köprüleri veya restorasyonlar gibi yapısal elemanlarda, defleksiyon, restorasyonun çiğneme kuvvetlerine maruz kaldığında gösterdiği esneme veya sapma miktarını ifade eder

    10. occlusogingival thickness

      Occlusogingival thickness (okluzogingival kalınlık), diş hekimliğinde dişin okluzal (çiğneme) yüzeyinden gingival (diş etine) yüzeyine kadar olan kalınlığı ifade eder.

    11. spans

      Spans terimi, genellikle bir şeyin uzunluğu, mesafesi veya kapsamı anlamında kullanılır. Diş hekimliğinde, özellikle protez ve ortodonti alanında, span terimi genellikle bir restorasyonun veya protezin desteklediği dişler arasındaki mesafeyi veya alanı ifade eder. Örneğin:

      Long-span bridges (uzun mesafe köprüler): Diş protezlerinde, daha fazla dişi desteklemek için geniş bir aralıkta yer alan köprülerdir. Span of a dental implant: İmplantın destekleyeceği dişler arasındaki mesafeyi belirtir

    12. Mechanics investigates the forces acting on objects, movements occuring in thesystems and the equilibrium.

      Mekanik, cisimlere etki eden kuvvetleri, sistemlerde meydana gelen hareketleri ve dengeyi inceler.

    13. Biomechanics

      Biomechanic (biyomekanik), biyolojik sistemlerin mekanik prensiplerini inceleyen bir bilim dalıdır. Diş hekimliğinde biyomekanik, dişler, çene kemiği, diş eti ve çevresindeki dokuların işleyişini mekanik açıdan ele alır. Özellikle çiğneme kuvvetlerinin dişler ve çene üzerindeki etkilerini, protezlerin ve diğer restoratif tedavilerin tasarımını ve dayanıklılığını anlamada kullanılır

    14. alveoaler crest

      Alveolar crest (alveolar kret), diş hekimliğinde dişleri çevreleyen ve destekleyen kemik dokusunun en üst kısmına verilen isimdir. Bu yapı, dişlerin köklerini çevreleyen alveolar kemikte yer alır ve dişleri destekleyen periodontal ligament (diş eti ligamentleri) ile birlikte çalışarak dişlerin stabilitesini sağlar.

    15. Even loss of a single toothcan destroy the structurelintegrity of the dental arch;until the integrity isregained, teeth movementswill occur.

      Tek bir dişin kaybı bile diş arkının yapısal bütünlüğünü bozabilir; bütünlük tekrar sağlanana kadar dişlerde hareketlenmeler meydana gelir.

    16. successive toothmovements occur until a newstate of balance is established.

      Yeni bir denge durumu oluşana kadar ardışık diş hareketleri meydana gelir.

    Annotators

    1. Gold does notlead to the tooth discoloration sometimes associated with dentalamalgam.

      Altın, bazen diş amalgamlarında görülen diş renklenmesine neden olmaz.

    2. corrosion

      Corrosion (korozyon), diş hekimliğinde, metal restorasyonların zamanla çevresel etkenler nedeniyle bozulması, oksitlenmesi veya aşınması anlamına gelir.

    3. intracoronal (wedging) retention

      Intrakoronal (wedging) retention, diş hekimliğinde, dişin içine yerleştirilen restorasyonların dişte sabit kalması için uygulanan bir kamalama şeklindeki tutuculuk tekniğini ifade eder.

    4. It should be considered in the restoration of a severely worndentition when the teeth are otherwise minimally damagedor for the replacement of a mesio-occlusal–distal(MOD) amalgam restoration when sufficient toothstructureremains for retention and resistance form.

      Dişlerde minimal hasar varsa, aşırı aşınmış dişlerin restorasyonunda veya yeterli diş yapısının retansiyon ve direnç oluşumu için kaldığı durumlarda mesio-oklüzal-distal (MOD) amalgam restorasyonunun değiştirilmesinde düşünülmelidir. 1.asiri asinma varsa 2.veya yeterli dis yapisinin kalidig (mod) amalgam restorasyonlarinin degistirlimesinde kullanilir kullanilir

    5. An onlay allows the damaged occlusal surface to berestored with a casting in the most conservative manner.

      Bir onlay, hasar görmüş oklüzal yüzeyin en koruyucu şekilde bir döküm ile restore edilmesine olanak tanır.

    6. An inlay can be used instead of traditional fillings forpatients with a low caries rate who require a smallinterproximal restoration in a tooth with ample supportingdentin.

      Düşük çürük oranına sahip ve destekleyici dentin tabakası bol olan dişlerde küçük interproksimal restorasyonlara ihtiyaç duyan hastalarda, geleneksel dolgular yerine inley dolgular kullanılabilir.

    7. the mesioproximalflare

      Mesioproximal flare, diş hekimliğinde, dişin mesioproksimal (mesial ve proksimal) yüzeyinde yapılan bir açılma veya genişletme işlemini ifade eder. Bu terim genellikle dişin hazırlanması sırasında, özellikle dolgu veya kaplama (restorasyon) uygulamalarında kullanılır.

    8. Also, because of their less prominent position in the dentalarch, molars are less visible.

      Ayrıca, diş arkındaki daha az belirgin konumları nedeniyle, azı dişleri daha az görünür.

    9. axial reduction

      Axial reduction" terimi, diş hekimliğinde dişin aksiyel (dikey) yüzeyinde yapılan azaltma işlemini ifade eder. Bu, dişin yan yüzeylerinin, diş eti hattına paralel olacak şekilde aşındırılması anlamına geli

    10. cervicalchamfer margin

      Şamfer: Şamfer, bir yüzeyin köşe veya kenarını düzleştirerek açılan bir tür marjdır. Bu marj, restorasyonun düzgün bir şekilde yerleştirilmesine ve diş eti ile uyumlu olmasına yardımcı olur

    11. proximoaxial and linguoaxial reductions are initiated.

      proksimal aksiyel ve lingual aksiyel azaltmalar başlatılı Proksimal Aksiyel Azaltma: Dişin yan yüzeyinde (proksimal yüzeylerde) yapılan bir azaltma işlemidir. Bu, dişin bitiş çizgisinin düzgün bir şekilde ayarlanması için gereklidir. Lingual Aksiyel Azaltma: Dişin dil tarafında yapılan azaltmadır. Bu işlem, dişin restorasyonun lingual yüzeyine uyum sağlaması için yapılır.

    12. After guiding grooves are placed in the lingual surface of the tooth parallel to the proposed path of placement

      Yönlendirme olukları, dişin dil yüzeyine yerleştirme yolu ile paralel olacak şekilde yerleştirildikten sonra

    13. he occlusocervical

      dişte oklüzal (çiğneme yüzeyi) ile servikal (diş eti hattına yakın boyun bölgesi) arasında olan dikey mesafeyi ifade eder.

    14. Note the functional cusp bevel.

      Fonksiyonel tüberkül açısını gözlemleyin" anlamına gelir.

      Bu ifade, restorasyon hazırlığında veya diş şekillendirmede kullanılan bir ayrıntıyı vurgular; fonksiyonel tüberkül açısı (dilin veya yanağın olduğu taraf tüberkülünün eğimi), dişin uyumu ve çiğneme işlevi için önemli bir unsurdur ve dikkatle gözlemlenmesi önerilir.

    15. Half the occlusal reduction is completed.

      Oklüzal azaltmanın yarısı tamamlanmıştır" anlamına gelir.

      Bu ifade, dişin çiğneme yüzeyinin (oklüzal yüzey) aşındırılma işleminin yarısının bitmiş olduğunu belirtir. Bu, restorasyon için gerekli alanı yaratmak amacıyla dişin üst kısmından bir miktar malzeme çıkarıldığı anlamına gelir.

    16. The depth cut placed on the triangular ridge of the buccal cusp becomes shallower as itapproaches the cusp tip.

      Bukkal tüberkülün üçgen sırtına yerleştirilen derinlik kesisi, tüberkül ucuna yaklaştıkça daha yüzeysel hale gelir.

    17. . Additional guiding grooves similar to those for acomplete cast crown are placed on the lingual cusp.

      Tam döküm kuron için yapılanlara benzer ek yönlendirme olukları lingual tüberkül üzerine yerleştirilir soruuuuuu isaretiii

    18. Some metal is displayed in the completed restoration, which may be unacceptable to patients.

      Tamamlanmış restorasyonda bazı metal parçaları görünmektedir; bu durum hastalar için kabul edilemez olabilir.

    19. The preparation of grooves, boxes, and pinholes requires dexterity of the operator.

      Olukların, kutuların ve iğne deliklerinin hazırlanması operatörün el becerisini gerektirir.

    20. less of the margin approximates the soft tissuessubgingivally,

      Margin approximates the soft tissues subgingivally," Türkçede "Kenar, yumuşak dokulara subgingival olarak daha az yaklaşır" anlamına gelir.

      Terimin Açıklaması: Margin (Kenar): Diş restorasyonunun veya protezinin kenarları. Soft Tissues (Yumuşak Dokular): Diş etleri ve çevresindeki diğer yumuşak dokular. Subgingivally (Subgingival): Diş eti çizgisinin altında, yani diş eti dokusunun altında bulunan bölge.

    21. supragingival margins

      supragingival margins" (gingival üstü kenarlar), diş eti çizgisinin üzerinde bulunan restorasyonların kenarlarını ifade eder. Bu kenarlar, diş etiyle temas etmeden dişin yüzeyinde yer alır ve genellikle restorasyonların (kuron, inlay, onlay vb.) yerleştirildiği bölgelerdir.

    22. When poorly aligned teeth are prepared for a partial-coveragerestoration

      Kötü hizalanmış dişler kısmi kaplama restorasyonu için hazırlandığında

    23. proximal grooves

      Proksimal oluk, dişin yan yüzeylerinde, yani komşu dişlerle temas eden bölgelerde bulunan oluklardır. Bu oluklar, dişin proksimal (yan) yüzeylerinde yer alır ve genellikle dişlerin birbirine yakın kısımlarında, diş etinin üst kısmına yakın bölgelerde bulunur. Proksimal oluklar, dişin yan yüzeylerinde, genellikle iki komşu dişin arasındaki boşluklarda yer alır ve bu alanlarda çürük oluşumunu önlemek ve dişin restorasyonunda yardımcı olmak amacıyla önemli bir rol oynar.

    24. Making the necessary proximal grooveson these teeth will leaveunsupported ename

      Bu dişlerde gerekli proksimal olukları oluşturmak, desteklenmeyen mine bırakacaktır.

    25. proximal grooves

      Diş hekimliğinde "proximal grooves" (proksimal oluklar), dişlerin yan yüzeylerinde bulunan ve komşu dişlerle temas eden bölgelerde yer alan oluklardır. Bu oluklar genellikle dişin proksimal (yan) yüzeylerini ayırt etmek veya dişin şekline ve anatomisine yardımcı olmak için kullanılır.

    26. partial veneer crowns should not beprepared on teeth that are proximally

      Proksimalde bulböz olan dişlere parsiyel veneer kronlar uygulanmamalıdır.

    27. anterior guidance

      çiğneme hareketleri sırasında ön dişlerin (keser dişler) rolünü ve işlevini ifade eder. Bu kavram, ön dişlerin arka dişler ile etkileşimini ve çiğneme sırasında dişlerin nasıl hizalandığını belirtir.

    28. However, they provide the advantages of cast restorations,and less enamel is removed than for a crown

      Ancak, dökme restorasyonların avantajlarını sağlar ve bir kurona göre daha az mine çıkarılır.

    29. cast restorations

      Diş hekimliğinde "cast restorations" (dökme restorasyonlar), genellikle metal veya seramik malzemelerden yapılmış, belirli bir dişin şekline ve boyutuna göre dökülen restorasyonlardır. Bu restorasyonlar, dişin hasar görmüş veya eksik kısımlarını onarmak veya dişi yeniden yapılandırmak amacıyla kullanılır.

    30. Inlays and onlays are even less retentive than partial veneercrowns
      1. Inlay (İnlay) Tanım: İnlay, dişin çiğneme yüzeyine (okklüzal yüzey) yerleştirilen, dişin iç kısmına uygulanan bir restorasyondur. Genellikle çürük veya hasar görmüş dişlerde kullanılır. Kapsam: Dişin iç kısmına yerleştirildiği için sadece dişin merkezinde, çiğneme yüzeyinde hasar olan alanı kaplar. Dişin yan yüzeylerine (mesial ve distal) ulaşmaz. Malzeme: Porselen, kompozit veya metal malzemelerden yapılabilir.
      2. Onlay (Onlay) Tanım: Onlay, dişin çiğneme yüzeyinin yanı sıra bir veya daha fazla kısım (cusps) kaplayan bir restorasyondur. Bu nedenle, inlay'e benzer ama daha geniş bir alanı kaplar. Kapsam: Dişin çiğneme yüzeyinin yanı sıra, bir veya daha fazla cusp kısmını da kapsar. Dişin dış yüzeyine daha fazla yayılır. Malzeme: Porselen, kompozit veya metal malzemelerden yapılabilir.
      3. Kısmi Kaplama (Parsiyel Kuron) Tanım: Kısmi kaplama, dişin belirli bir kısmını (genellikle iki veya daha fazla yüzey) kaplayan bir restorasyon türüdür. Genellikle dişin doğal yapısını daha fazla korumak için kullanılır. Kapsam: Dişin yan yüzeyleri ve çiğneme yüzeyinin bir kısmını kaplar, ancak dişin tamamen kaplanmadığı bir restorasyon türüdür. Malzeme: Porselen veya metal malzemeden yapılabilir. Özet İnlay: Dişin iç kısmında çiğneme yüzeyini onaran, sadece merkezde hasarı kaplayan bir restorasyondur. Onlay: Çiğneme yüzeyinin yanı sıra bir veya daha fazla cusp'i de kaplayan, daha geniş bir restorasyondur. Kısmi Kaplama: Dişin belirli kısımlarını kaplayan, daha fazla alanı kapsayan ve dişin doğal yapısını koruyan bir restorasyondur.
    31. Restoration

      taper ne demek "Taper," Türkçede "konik" veya "daralma" anlamına gelir. Genellikle bir nesnenin veya yapının bir uçtan diğerine doğru giderek incelmesi veya daralması durumunu ifade eder. Diş hekimliğinde, özellikle diş restorasyonları ve preparasyonları bağlamında, dişin hazırlanan yüzeyinin konik bir şekle sahip olması gerektiği durumlarda "taper" terimi kullanılır. Bu, restorasyonun daha iyi oturmasını ve tutunmasını sağlamak için önemlidir.

      excessive ne demek "Excessive," Türkçede "aşırı" anlamına gelir. Bir şeyin normal veya makul seviyenin üzerinde, fazla miktarda olduğunu ifade eder. Örneğin, "excessive noise" ifadesi, "aşırı gürültü" anlamına gelir. texture ne demek "Texture," Türkçede "doku" veya "yüzey yapısı" anlamına gelir. Bir nesnenin yüzeyinin hissedilen veya görülen özelliklerini, pürüzlülüğünü, sertliğini veya yumuşaklığını ifade eder. Örneğin, "The texture of the fabric is soft" ifadesi, "Kumaşın dokusu yumuşaktır" anlamına gelir. Diş hekimliğinde de, dişlerin veya restorasyonların yüzey özelliklerini tanımlamak için kullanılabilir. rough ne demek "Rough," Türkçede "pürüzlü" veya "kaba" anlamına gelir. Bir yüzeyin düzgün olmadığı, pürüzlü veya sert bir dokuya sahip olduğu durumları tanımlar. Ayrıca, bir şeyin tamamlanmamış veya tam olarak işlenmemiş olduğunu da ifade edebilir. Örneğin, "rough surface" ifadesi "pürüzlü yüzey" anlamına gelir.

    32. these restorations preserve more of thetooth’s coronal tissue than does a complete crown.

      Bu nedenle, bu restorasyonlar, tam bir kurona göre dişin koronal dokusunun daha fazlasını korur.

    33. ntracoronal cast metal restoration

      Dişin iç kısmına, özellikle çiğneme yüzeyine yerleştirilir. Bu restorasyon, dişin doğal yapısının içine yerleştirildiği için "intrakoronal" olarak adlandırılır.

      Dişin dış yüzeyine, yani klinik kuron üzerine uygulanır. "Ekstrakoronal" ifadesi, restorasyonun dişin dışında yer aldığı anlamına gelir.

    34. An extracoronal metal restoration that covers onlypart of the clinical crown is considered a partial veneercrown.

      Klinik kuronun yalnızca bir kısmını kaplayan ekstrakoronal metal restorasyon, kısmi veneer kuron olarak kabul edilir.

    35. extracoronal

      Diş hekimliğinde "ekstrakoronal," dişin dış yüzeyini ifade eder. "Ekstra-" öneki "dışında" anlamına gelir ve "koronal" ise dişin taç kısmını (kuron) ifade eder. Ekstrakoronal restorasyonlar, dişin çiğneme yüzeyi dışında kalan yüzeylerini kaplayan uygulamalardır. Örneğin, kuronlar (kaplamalar) veya veneerler (laminalar) ekstrakoronal restorasyonlara örnek olarak verilebilir.

      Klinik kuron ve ekstrakoronal metal restorasyon, diş hekimliğinde farklı anlamlara gelir:

      Klinik Kuron: Dişin diş eti çizgisinin üzerinde kalan, ağız içinde görünen kısmıdır. Bu bölüm, dişin doğal yapısını ifade eder ve mine ile kaplıdır. Dişin hem estetik hem de işlevsel kısmı olarak kabul edilir.

      Ekstrakoronal Metal Restorasyon: Dişin klinik kuronuna dışarıdan eklenen bir restorasyon türüdür. "Ekstrakoronal" ifadesi, restorasyonun dişin dışında, yani kuronun yüzeyine yapılan bir kaplama olduğunu belirtir. Bu tür restorasyon, dişin eksik veya hasarlı bölgelerini tamir etmek için kullanılır ve kuronun sadece bir kısmını kaplayabilir (kısmi) veya tamamını kaplayabilir (tam kuron).

    36. clinical crown i

      "Klinik kuron," dişin ağızda görünen kısmını ifade eder. Diş etinin üzerinde kalan, ağız içinde gözle görülebilen bu bölüm,

    Annotators

    1. Retrograde plug

      dişin kök uç bölgesinde (apikal bölgede) oluşan enfeksiyonların veya lezyonların tedavisinde, kök kanalına doğru bir dolgu (plug) malzemesi yerleştirilmesini ifade eder. Retrograd uygulama, genellikle kök kanal tedavisi sırasında veya sonrasında, apikal bölgede devam eden enfeksiyonları kontrol etmek için yapılır.

    2. Localization

      . Tıp ve diş hekimliği bağlamında ise, özellikle bir hastalığın, lezyonun veya durumun vücutta nerede meydana geldiğini tanımlamak için kullanılır.

    3. Pink Spot

      Pink spot, diş hekimliğinde genellikle dişin mine ve dentin tabakalarında oluşan belirli bir leke veya değişikliktir. Bu terim, genellikle dentin tabakasının aşınması sonucunda mine tabakasında oluşan ince bir renk değişikliğini ifade eder. Bu durum, dişin yüzeyinde hafif pembe veya kırmızımsı bir görünüm oluşturabilir.

    4. Apical plug failure

      Apikal plug, kök kanal tedavisinin tamamlanması sırasında kök kanalının apikal (uç) kısmına yerleştirilen dolgu materyalidir. Bu dolgu, enfekte dokuların ve bakterilerin dışarı çıkmasını önlemeye yardımcı olur ve kök kanalının kapanmasına yardımcı olur.

    5. percussion

      Bu yöntem, vücut yüzeyine hafifçe vurularak (çarpma ile) seslerin dinlenmesi yoluyla iç organların durumu hakkında bilgi edinmeyi amaçlar.

    Annotators