4,957 Matching Annotations
  1. Oct 2024
    1. Incidental finding

      "Incidental finding" ifadesi Türkçede "tesadüfi bulgu" anlamına gelir. Bu terim, bir inceleme veya tetkik sırasında beklenmedik bir şekilde bulunan, ancak ana amaçla doğrudan ilgili olmayan bir durumu ifade eder. Örneğin, bir hastanın diş röntgeninde başka bir sağlık sorununa dair tesadüfi bir bulgu saptanabilir.

    2. Lateral

      Pulpa enfeksiyonunun lateral kanallar, kök perforasyonları veya vertikal kök kırıkları yoluyla periodontal ligamente (PDL) iletildiği durumlarda

    3. Paget Syndrome

      Paget Sendromu (Paget's disease), kemiklerin anormal bir şekilde büyümesi ve deformasyonuna yol açan bir hastalıktır. Genellikle yaşlı bireylerde görülür ve özellikle pelvis, omurga, kafatası ve bacaklarda etkili olur.

    4. Goltz Syndrome

      Goltz Sendromu (Goltz syndrome), genetik kökenli bir hastalık olup, çoğunlukla cilt, göz, diş ve kemiklerle ilgili anormalliklerle karakterizedir. Bu sendrom, X kromozomuna bağlı kalıtım gösterir

    5. Periodontalmembrane

      Periodontal membrane (periodontal membran), dişin kökünü çevreleyen ve dişi çene kemiğine bağlayan özel bir doku katmanıdır. Bu doku, dişin desteklenmesine, stabilitesine ve işlevine katkıda bulunur. Aşağıda periodontal membranın temel özellikleri ve işlevleri açıklanmaktadır:

      Temel Özellikleri: Doku Yapısı: Periodontal membran, bağ dokusu ve hücrelerden oluşur. Bu hücreler arasında fibroblastlar, osteoblastlar ve cementoblastlar bulunur. Kan Damarları ve Sinirler: Periodontal membran, kan damarları ve sinirler açısından zengindir, bu da ağrı hissi ve besin sağlama açısından önemlidir. İşlevleri: Diş Desteği: Periodontal membran, dişi çene kemiğine bağlayarak stabilitesini sağlar. Şok Emme: Çiğneme sırasında meydana gelen kuvvetleri emerek dişin ve çene kemiğinin korunmasına yardımcı olur. Dişin Hareketliliği: Dişin hafif hareket etmesine izin vererek, çiğneme işlevini kolaylaştırır. Onarım ve Yenilenme: Periodontal membran, diş çevresindeki dokuların onarımında ve yenilenmesinde önemli bir rol oynar.

    Annotators

    1. as it is successful in stimulatinghard tissue formation as well as infection elimination

      sert doku oluşumunu teşvik etmede ve enfeksiyonun ortadan kaldırılmasında başarılı olduğu için

    2. Transmission of pulpal infections to apical tissues through the apical foramen

      Pulpa enfeksiyonlarının apikal foramen yoluyla apikal dokulara iletimi

    3. Resorbed root surface areas are replaced by calcified tissues, ankylosis, nomobility, and loss of lamina dura is observed on radiography.

      Rezorbe olmuş kök yüzey alanları kalsifiye dokularla yer değiştirmiştir; ankiloza, hareketlilik olmamasına ve radyografide lamina dura kaybına rastlanmaktadır.

    4. there is a possibility of providing treatmentwithout the need for surgery, or thetreatment can be provided by alveolar surgery.

      Cerrahi müdahaleye gerek kalmadan tedavi sağlanma olasılığı vardır veya tedavi alveolar cerrahi ile yapılabilir.

    5. ankylosis

      Diş hekimliğinde, ankylosis genellikle dişin kökünün çene kemiği ile kaynaşması durumunu ifade eder. Bu, dişin normal hareketliliğini kaybetmesine neden olur.

    6. Resorbed root surface areas are replaced by calcified tissues

      Rezorbeye uğramış kök yüzey alanları, kalsifiye dokularla yer değiştirmiştir;

    7. acuteexacerbation

      Acute exacerbation (akut alevlenme), genellikle bir hastalığın mevcut belirtilerinin aniden kötüleşmesi veya şiddetlenmesi durumunu ifade eden tıbbi bir terimdir.

    8. clinically mobility

      Clinically mobility (klinik hareketlilik), diş hekimliğinde bir dişin (genellikle doğal dişlerin) hareket etme yeteneğini değerlendirmek için kullanılan bir terimdir.

    9. Bleaching

      Bleaching, diş hekimliğinde dişlerin renginin açılması veya beyazlatılması işlemine verilen isimdir. Bu işlem, dişlerin doğal rengini açmak ve estetik bir görünüm sağlamak amacıyla yapılır.

    10. obturations

      diş hekimliğinde, kök kanalı tedavisi sonrasında dişin iç kısmının (pulpa odası ve kök kanalları) doldurulması anlamına gelir.

    11. lateral luxation

      Lateral luksasyon, dişin normal pozisyonundan yan tarafa kayması durumudur. Dişin kök kısmı, yan tarafa doğru kayar ve genellikle dişin bağ dokusunu etkiler.

    12. extrusion

      Ekstrüzyon, dişin normal konumunun dışına doğru (aşağıya veya yukarıya) itilmesi durumudur. Yani diş, diş etinden daha fazla dışarı çıkmış olu

    13. Inflammation in PDL with the direct effect of periodontal diseases. Traumas canalso have inflammatory results.

      Periodontal hastalıkların doğrudan etkisiyle PDL'de iltihaplanma meydana gelir. Travmalar da iltihabi sonuçlar doğurabilir

    14. Inflammation in the pulp tissue is transmitted to the PDL via the apical foramenor lateral canals.

      Pulp dokusundaki iltihap, apikal foramen veya lateral kanallar aracılığıyla periodontal ligamente (PDL) iletilir

    15. Periodontal membrane

      Periodontal membrane (periodontal membran), dişin kökünü çevreleyen ve dişi çene kemiğine bağlayan özel bir doku katmanıdır. Bu doku, dişin desteklenmesine, stabilitesine ve işlevine katkıda bulunur. Aşağıda periodontal membranın temel özellikleri ve işlevleri açıklanmaktadır:

      Temel Özellikleri: Doku Yapısı: Periodontal membran, bağ dokusu ve hücrelerden oluşur. Bu hücreler arasında fibroblastlar, osteoblastlar ve cementoblastlar bulunur. Kan Damarları ve Sinirler: Periodontal membran, kan damarları ve sinirler açısından zengindir, bu da ağrı hissi ve besin sağlama açısından önemlidir. İşlevleri: Diş Desteği: Periodontal membran, dişi çene kemiğine bağlayarak stabilitesini sağlar. Şok Emme: Çiğneme sırasında meydana gelen kuvvetleri emerek dişin ve çene kemiğinin korunmasına yardımcı olur. Dişin Hareketliliği: Dişin hafif hareket etmesine izin vererek, çiğneme işlevini kolaylaştırır. Onarım ve Yenilenme: Periodontal membran, diş çevresindeki dokuların onarımında ve yenilenmesinde önemli bir rol oynar.

    Annotators

    1. Generalized periodontitis

      Genelleşmiş periodontitis, diş etleri ve diş çevresindeki destek dokuların iltihaplanması ile karakterize olan, dişeti hastalıklarının ileri bir aşamasıdır.

    2. relieved at first

      Relieved at first ifadesi, bir durumun veya belirtilerin başlangıçta hafiflediğini veya azaldığını, ancak zamanla tekrar ortaya çıkabileceğini veya sorunların devam edebileceğini belirtir.

    3. pulpal

      Pulpal, dişin pulpasıyla (dişin iç kısmındaki yumuşak doku, kan damarları ve sinirlerin bulunduğu alan) ilgili olan veya bu yapıdan kaynaklanan durumları tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

    4. Reduction in pulp chamber size

      Reduction in pulp chamber size (pulpa odası boyutunda azalma), dişin içindeki pulpa boşluğunun (pulpa odası) küçülmesi anlamına gelir. Bu durum genellikle dişin yaşlanması, aşırı diş aşınması veya belirli dental hastalıklar nedeniyle ortaya çıkabilir.

    5. PULP NECROSIS

      Pulp necrosis (pulpa nekrozu), dişin merkezinde yer alan canlı dokunun (pulpanın) ölmesidir. Pulpa, dişin içinde kan damarları, sinirler ve bağ dokusu içeren canlı bir dokudur. Pulpa nekrozu, genellikle dişin ciddi hasar görmesi, çürük ya da travma gibi nedenlerle ortaya çıkar ve dişteki kan akışının kesilmesi sonucunda pulpanın canlılığını kaybetmesine neden olur.

    6. Absence of periodontal problems outside the area of thepatient's problematic tooth

      Hastanın problemli dişi dışında periodontal sorunların olmaması.

    7. Clinical symptomsbeing very similarto periodontaldisease the caserequires carefulexamination foraccurate diagnosis

      Klinik belirtiler periodontal hastalığa çok benzediğinden, doğru teşhis için dikkatli bir muayene gerekmektedir.

    8. Sinus tract

      sinüs traktı genellikle dental apseler (diş kökü çevresindeki enfeksiyonlar) sonucu ortaya çıkar. Bu enfeksiyon diş kökünden çevre dokulara yayıldığında, vücut bu enfekte olan materyali boşaltmak için bir yol oluşturur. Apsedeki irin, sinüs traktı aracılığıyla diş etleri veya ağız içindeki diğer alanlardan dışarıya akar.

    9. Pathologic periodontal pocket

      diş ve diş eti arasında oluşan anormal bir boşluktur. Bu cep, periodontal hastalıklar nedeniyle diş eti dokusunun dişten ayrılması ve dişi çevreleyen kemiğin kaybı sonucunda oluşur. Sağlıklı diş etlerinde diş ile diş eti arasında sadece birkaç milimetrelik bir boşluk (fizyolojik cep) bulunur.

    10. percussion

      Percussion (perküsyon), diş hekimliğinde bir dişin sağlığını değerlendirmek için kullanılan bir muayene yöntemidir. Perküsyon testi, dişe hafifçe vurularak dişin hassasiyetini ve çevre dokuların durumunu anlamaya yarar. Bu yöntemle, dişin enfeksiyon, travma veya periodontal hastalık nedeniyle hasar görüp görmediği tespit edilmeye çalışılır.

    11. alveolar crest

      Alveolar crest (alveolar kret), dişin çevresinde bulunan kemik yapısının en üst kısmıdır ve dişlerin oturduğu alveolar kemiğin tepe noktasıdır.

    12. Coagulation necrosis

      (pihtilasma olumu)dokunun hücresel yapılarının korunarak sertleştiği ve proteinlerin pıhtılaştığı bir nekroz türüdür.Genellikle oksijen yetersizliğine (iskemi) maruz kalan dokularda, özellikle kalp, böbrek ve dalakta gözlenir.

    13. Localized inflammation

      ağız içindeki belirli bir bölgenin bağışıklık sisteminin bir yanıt olarak iltihaplanmasıdırNedenler: Diş eti iltihabı (gingivitis) Periodontitis

    Annotators

    1. abscess

      vücutta enfeksiyon sonucu oluşan, içinde irin (iltihap) bulunan ve çevresinde genellikle iltihaplı doku ile çevrili olan bir boşluktur. Diş hekimliğinde, diş apsesi genellikle diş kökünde veya çevresindeki dokularda enfeksiyonun sonucunda meydana gelir.

    2. ccute apical periodontitis

      i de dişin kök ucu çevresindeki periodontal dokunun iltihaplanması ile ilişkilidir/Ani başlayan ve genellikle şiddetli ağrı ile karakterize olan bir durumdur

    3. pulpitis cases

      Pulpitis, dişin pulpa dokusunun iltihaplanması anlamına gelir. Pulpa, dişin içinde bulunan, kan damarları ve sinirler içeren yumuşak bir dokudur. Pulpitis genellikle diş çürüğü, travma veya diğer dental sorunlar sonucunda ortaya çıkar.

    4. When all these are not combined with a detailed examination, it may also suggest aperiodontal problem alone

      Tüm bu durumlar detaylı bir muayene ile birleştirilmediğinde, yalnızca periodontal bir sorun olduğunu da düşündürebilir

    5. Coagulation necrosis

      (pihtilasma olumu)dokunun hücresel yapılarının korunarak sertleştiği ve proteinlerin pıhtılaştığı bir nekroz türüdür.Genellikle oksijen yetersizliğine (iskemi) maruz kalan dokularda, özellikle kalp, böbrek ve dalakta gözlenir.

    6. Periradicular lesion

      Periapikal lezyonlar esas olarak pulpa yaralanması, Iltihabı, se- konder enfeksiyon, toksik dejenerasyon ve nekrozdan gelişir

    7. Pulp necrosis and remaining products, inflammation can transmit to the periodontium viathe apical foramen, lateral canals, dentinal canals or iatrogenic pathways

      Pulpa nekrozu ve kalan ürünler, iltihap apikal foramen, lateral kanallar, dentin kanalları veya iatrojenik yollar yoluyla periodonsiyuma iletilebilir.

    8. The close anatomical relationships between the pulp and the periodontal membraneindicate that inflammation may also pass between these regions.

      Pulpa ile periodontal membran arasındaki yakın anatomik ilişkiler, iltihabın bu bölgeler arasında da geçebileceğini düşündürmektedir.

    9. The reason why we work 1,5 mm coronally fromthe anatomical apex during endodontic treatment (especially in vital teeth) is not to causepathology in this area by destroying the PDL, where it is in direct relationship with the pulp)

      Endodontik tedavi sırasında anatomik apeksten 1,5 mm koronal olarak çalışmamızın sebebi (özellikle vital dişlerde) pulpa ile doğrudan ilişkide olan PDL'yi tahrip ederek bu bölgede patolojiye yol açmamaktır.

    10. he size of the apical foramen is larger, whichis more risky for the passage of pathology

      Apikal foramenin boyutu daha büyüktür, bu da patolojinin geçişi açısından daha risklidir

    Annotators

    1. Causing microorganisms and toxicproducts to pass through the periodontalmembrane

      Mikroorganizmaların ve toksik ürünlerin periodontal membrandan geçmesine neden olur

    2. Dentin tubules

      Dentin tübülleri, dişin içinden (pulpanın bulunduğu yer) dentinin içinden geçen ve minenin hemen altında biten küçük, içi boş mikroskobik kanallardır. Dentin, dişin büyük kısmını oluşturan dişin orta tabakasıdır.

    3. Pathology occurring in onearea can affect anotherthrough these passageways.

      Bir bölgede oluşan patoloji bu geçitler aracılığıyla diğer bölgeyi etkileyebilir.

    Annotators

  2. Apr 2024
    1. Nearly the entire mass of the atom consists of the protons and neutrons in the nucleus

      Atomun kütlesinin neredeyse tamamı çekirdekteki proton ve nötronlardan oluşur

    2. In the 1980s, the Magnetic Resonance Imaging (MRI) technique, which is a system basedon image formation by resonating the hydrogen nuclei in living things with radio waves in astrong magnetic field, was developed.

      1980'li yıllarda canlılardaki hidrojen çekirdeklerinin güçlü bir manyetik alanda radyo dalgalarıyla rezonansa sokulmasıyla görüntü oluşturulmasına dayanan bir sistem olan Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) tekniği geliştirildi.

    3. The only common aspect of diagnosis andtreatment practices is the use of ionized rays.

      Tanı ve tedavi uygulamalarının tek ortak yanı iyonize ışınların kullanılmasıdır.

    Annotators

    1. norganic matrix (2/3)◦ Hydroxyapatite◦ Organic matrix (1/3)◦ Collagen type I (90%)◦ Non-collagenous proteins◦ Osteocalcin◦ Osteonectin◦ BMP◦ Phosphoproteins◦ Proteoglycans

      kişkşiklişkl

    Annotators

    1. Sterilization of liner, textiles, fabric or paper towels is not recommended.

      Astarın, tekstil ürünlerinin, kumaşların veya kağıt havluların sterilizasyonu önerilmez.

    2. In conventional type of hot air, oven, air circulates, bygravity flow, thus it is also known as gravity convection.

      Geleneksel tip sıcak hava, fırın, hava yerçekimi akışıyla dolaşır, dolayısıyla yerçekimi konveksiyonu olarak da bilinir.

    3. : The hot air oven utilizes radiating dry heat for sterilizationas this type of energy does not penetrate materials easily.

      Sıcak hava fırını, sterilizasyon için yayılan kuru ısıyı kullanır, çünkü bu tür enerji malzemelere kolayca nüfuz etmez.

    4. The packs of instrument must be placed at least 1 cm apart to airto circulate in the chamber.

      Alet paketleri, hazne içinde havanın dolaşabilmesi için en az 1 cm aralıklarla yerleştirilmelidir.

    5. This type of sterilizationinvolves heating air which on further transfers energy from air to the instruments

      Bu tip sterilizasyon, enerjiyi havadan aletlere aktaran havanın ısıtılmasını içerir.

    6. Packing instruments before sterilizingprevents them from becoming contaminated after sterilization till it is opened and used.

      Sterilizasyon öncesinde ambalajlanan aletler, sterilizasyon sonrasında açılıp kullanılıncaya kadar kontamine olmalarını engeller.

    7. For effective sterilization the temperature should be reached andmaintained at 121°C.

      Etkili sterilizasyon için sıcaklığa ulaşılmalı ve 121°C'de tutulmalıdır.

    Annotators

  3. Mar 2024