2,794 Matching Annotations
  1. Oct 2024
    1. However, they provide the advantages of cast restorations,and less enamel is removed than for a crown

      Ancak, dökme restorasyonların avantajlarını sağlar ve bir kurona göre daha az mine çıkarılır.

    2. cast restorations

      Diş hekimliğinde "cast restorations" (dökme restorasyonlar), genellikle metal veya seramik malzemelerden yapılmış, belirli bir dişin şekline ve boyutuna göre dökülen restorasyonlardır. Bu restorasyonlar, dişin hasar görmüş veya eksik kısımlarını onarmak veya dişi yeniden yapılandırmak amacıyla kullanılır.

    3. Inlays and onlays are even less retentive than partial veneercrowns
      1. Inlay (İnlay) Tanım: İnlay, dişin çiğneme yüzeyine (okklüzal yüzey) yerleştirilen, dişin iç kısmına uygulanan bir restorasyondur. Genellikle çürük veya hasar görmüş dişlerde kullanılır. Kapsam: Dişin iç kısmına yerleştirildiği için sadece dişin merkezinde, çiğneme yüzeyinde hasar olan alanı kaplar. Dişin yan yüzeylerine (mesial ve distal) ulaşmaz. Malzeme: Porselen, kompozit veya metal malzemelerden yapılabilir.
      2. Onlay (Onlay) Tanım: Onlay, dişin çiğneme yüzeyinin yanı sıra bir veya daha fazla kısım (cusps) kaplayan bir restorasyondur. Bu nedenle, inlay'e benzer ama daha geniş bir alanı kaplar. Kapsam: Dişin çiğneme yüzeyinin yanı sıra, bir veya daha fazla cusp kısmını da kapsar. Dişin dış yüzeyine daha fazla yayılır. Malzeme: Porselen, kompozit veya metal malzemelerden yapılabilir.
      3. Kısmi Kaplama (Parsiyel Kuron) Tanım: Kısmi kaplama, dişin belirli bir kısmını (genellikle iki veya daha fazla yüzey) kaplayan bir restorasyon türüdür. Genellikle dişin doğal yapısını daha fazla korumak için kullanılır. Kapsam: Dişin yan yüzeyleri ve çiğneme yüzeyinin bir kısmını kaplar, ancak dişin tamamen kaplanmadığı bir restorasyon türüdür. Malzeme: Porselen veya metal malzemeden yapılabilir. Özet İnlay: Dişin iç kısmında çiğneme yüzeyini onaran, sadece merkezde hasarı kaplayan bir restorasyondur. Onlay: Çiğneme yüzeyinin yanı sıra bir veya daha fazla cusp'i de kaplayan, daha geniş bir restorasyondur. Kısmi Kaplama: Dişin belirli kısımlarını kaplayan, daha fazla alanı kapsayan ve dişin doğal yapısını koruyan bir restorasyondur.
    4. Inlays and onlays are even less retentive than partial veneercrowns

      İnlayler ve onlaylar, kısmi veneer kuronlara göre daha az tutucudur.

    5. for anterior teeth, threequarter crowns and pinledges

      old school

    6. seven-eighths

      disi daha fazla sardigi icin tuturculugu 3/4 krondan fazladir

    7. modified three-quarter,

      saglikli lingual yuzeyin korumak icin alt cene azilarda kullanilir.

    8. three-quarter

      bukkal yuzeyin dahil edilmedigi restarasyon cesididir..en sik kullanilan cesittir.maxilla icin kullanilir

    9. Restoration

      taper ne demek "Taper," Türkçede "konik" veya "daralma" anlamına gelir. Genellikle bir nesnenin veya yapının bir uçtan diğerine doğru giderek incelmesi veya daralması durumunu ifade eder. Diş hekimliğinde, özellikle diş restorasyonları ve preparasyonları bağlamında, dişin hazırlanan yüzeyinin konik bir şekle sahip olması gerektiği durumlarda "taper" terimi kullanılır. Bu, restorasyonun daha iyi oturmasını ve tutunmasını sağlamak için önemlidir.

      excessive ne demek "Excessive," Türkçede "aşırı" anlamına gelir. Bir şeyin normal veya makul seviyenin üzerinde, fazla miktarda olduğunu ifade eder. Örneğin, "excessive noise" ifadesi, "aşırı gürültü" anlamına gelir. texture ne demek "Texture," Türkçede "doku" veya "yüzey yapısı" anlamına gelir. Bir nesnenin yüzeyinin hissedilen veya görülen özelliklerini, pürüzlülüğünü, sertliğini veya yumuşaklığını ifade eder. Örneğin, "The texture of the fabric is soft" ifadesi, "Kumaşın dokusu yumuşaktır" anlamına gelir. Diş hekimliğinde de, dişlerin veya restorasyonların yüzey özelliklerini tanımlamak için kullanılabilir. rough ne demek "Rough," Türkçede "pürüzlü" veya "kaba" anlamına gelir. Bir yüzeyin düzgün olmadığı, pürüzlü veya sert bir dokuya sahip olduğu durumları tanımlar. Ayrıca, bir şeyin tamamlanmamış veya tam olarak işlenmemiş olduğunu da ifade edebilir. Örneğin, "rough surface" ifadesi "pürüzlü yüzey" anlamına gelir.

    10. Influencing

      etkileyen

    11. as retainers for a fixed dental prosthesis

      veya sabit diş protezleri için tutucular olarak kullanılabilir.

    12. retainers

      tutucular

    13. practitioners

      pratisyenler

    14. provided

      uygulamak

    15. demanding

      zorlayici

    16. However,

      Ancak

    17. these restorations preserve more of thetooth’s coronal tissue than does a complete crown.

      Bu nedenle, bu restorasyonlar, tam bir kurona göre dişin koronal dokusunun daha fazlasını korur.

    18. Partial veneer crowns generally include all toothsurfaces

      Kısmi veneer kuronlar tüm diş yüzeylerini kapsar

    19. Ceramics

      yenilikçi estetik malzemeler

    20. Novel Esthetic Materials

      yenilikçi estetik malzemeler

    21. ntracoronal cast metal restoration

      Dişin iç kısmına, özellikle çiğneme yüzeyine yerleştirilir. Bu restorasyon, dişin doğal yapısının içine yerleştirildiği için "intrakoronal" olarak adlandırılır.

      Dişin dış yüzeyine, yani klinik kuron üzerine uygulanır. "Ekstrakoronal" ifadesi, restorasyonun dişin dışında yer aldığı anlamına gelir.

    22. It can also be referred to as a partial-coveragerestoration.

      . Aynı zamanda kısmi kaplama restorasyon olarak da adlandırılabilir.

    23. An extracoronal metal restoration that covers onlypart of the clinical crown is considered a partial veneercrown.

      Klinik kuronun yalnızca bir kısmını kaplayan ekstrakoronal metal restorasyon, kısmi veneer kuron olarak kabul edilir.

    24. onsidered

      Kabul edilen

    25. extracoronal

      Diş hekimliğinde "ekstrakoronal," dişin dış yüzeyini ifade eder. "Ekstra-" öneki "dışında" anlamına gelir ve "koronal" ise dişin taç kısmını (kuron) ifade eder. Ekstrakoronal restorasyonlar, dişin çiğneme yüzeyi dışında kalan yüzeylerini kaplayan uygulamalardır. Örneğin, kuronlar (kaplamalar) veya veneerler (laminalar) ekstrakoronal restorasyonlara örnek olarak verilebilir.

      Klinik kuron ve ekstrakoronal metal restorasyon, diş hekimliğinde farklı anlamlara gelir:

      Klinik Kuron: Dişin diş eti çizgisinin üzerinde kalan, ağız içinde görünen kısmıdır. Bu bölüm, dişin doğal yapısını ifade eder ve mine ile kaplıdır. Dişin hem estetik hem de işlevsel kısmı olarak kabul edilir.

      Ekstrakoronal Metal Restorasyon: Dişin klinik kuronuna dışarıdan eklenen bir restorasyon türüdür. "Ekstrakoronal" ifadesi, restorasyonun dişin dışında, yani kuronun yüzeyine yapılan bir kaplama olduğunu belirtir. Bu tür restorasyon, dişin eksik veya hasarlı bölgelerini tamir etmek için kullanılır ve kuronun sadece bir kısmını kaplayabilir (kısmi) veya tamamını kaplayabilir (tam kuron).

    26. clinical crown i

      "Klinik kuron," dişin ağızda görünen kısmını ifade eder. Diş etinin üzerinde kalan, ağız içinde gözle görülebilen bu bölüm,

    Annotators

    1. obturation

      dişin kök kanal sisteminin, tedavi edildikten sonra dolgu malzemesi ile doldurulmasını ifade eder.

    2. Restoration of the defect withproper material

      Defektin uygun malzeme ile restorasyonu

    3. Retrograde plug

      dişin kök uç bölgesinde (apikal bölgede) oluşan enfeksiyonların veya lezyonların tedavisinde, kök kanalına doğru bir dolgu (plug) malzemesi yerleştirilmesini ifade eder. Retrograd uygulama, genellikle kök kanal tedavisi sırasında veya sonrasında, apikal bölgede devam eden enfeksiyonları kontrol etmek için yapılır.

    4. Localization

      . Tıp ve diş hekimliği bağlamında ise, özellikle bir hastalığın, lezyonun veya durumun vücutta nerede meydana geldiğini tanımlamak için kullanılır.

    5. Pink Spot

      Pink spot, diş hekimliğinde genellikle dişin mine ve dentin tabakalarında oluşan belirli bir leke veya değişikliktir. Bu terim, genellikle dentin tabakasının aşınması sonucunda mine tabakasında oluşan ince bir renk değişikliğini ifade eder. Bu durum, dişin yüzeyinde hafif pembe veya kırmızımsı bir görünüm oluşturabilir.

    6. Apical plug failure

      Apikal plug, kök kanal tedavisinin tamamlanması sırasında kök kanalının apikal (uç) kısmına yerleştirilen dolgu materyalidir. Bu dolgu, enfekte dokuların ve bakterilerin dışarı çıkmasını önlemeye yardımcı olur ve kök kanalının kapanmasına yardımcı olur.

    7. Lateral abscess

      genellikle diş köklerinin çevresindeki yumuşak dokularda oluşan iltihaplanma ve apseleri tanımlar.

    8. palpation

      hastanın vücuduna elleriyle dokunarak organların, dokuların ve yapılarının durumunu değerlendirmesini sağla

    9. percussion

      Bu yöntem, vücut yüzeyine hafifçe vurularak (çarpma ile) seslerin dinlenmesi yoluyla iç organların durumu hakkında bilgi edinmeyi amaçlar.

    10. track

      takip etmek

    11. Inability

      yapamamak

    12. Falre-up

      takip

    13. pulpitis

      Pulpitis, diş pulpasının iltihaplanması durumunu ifade eder.

    14. Incidental finding

      "Incidental finding" ifadesi Türkçede "tesadüfi bulgu" anlamına gelir. Bu terim, bir inceleme veya tetkik sırasında beklenmedik bir şekilde bulunan, ancak ana amaçla doğrudan ilgili olmayan bir durumu ifade eder. Örneğin, bir hastanın diş röntgeninde başka bir sağlık sorununa dair tesadüfi bir bulgu saptanabilir.

    15. Lateral

      Pulpa enfeksiyonunun lateral kanallar, kök perforasyonları veya vertikal kök kırıkları yoluyla periodontal ligamente (PDL) iletildiği durumlarda

    16. Paget Syndrome

      Paget Sendromu (Paget's disease), kemiklerin anormal bir şekilde büyümesi ve deformasyonuna yol açan bir hastalıktır. Genellikle yaşlı bireylerde görülür ve özellikle pelvis, omurga, kafatası ve bacaklarda etkili olur.

    17. Goltz Syndrome

      Goltz Sendromu (Goltz syndrome), genetik kökenli bir hastalık olup, çoğunlukla cilt, göz, diş ve kemiklerle ilgili anormalliklerle karakterizedir. Bu sendrom, X kromozomuna bağlı kalıtım gösterir

    18. Post applications

      gutha precha dolumu

    19. obturation

      kök kanalının doldurulması ve kapatılması işlemini ifade eder.

    20. Periodontal membrane

      dişleri çene kemiğine bağlayan ve dişin stabilitesini sağlayan bir doku katmanıdır.

    21. mpacted teeth

      gömülü dişler

    22. External Root Resorptions

      Etiology

    23. Periodontalmembrane

      Periodontal membrane (periodontal membran), dişin kökünü çevreleyen ve dişi çene kemiğine bağlayan özel bir doku katmanıdır. Bu doku, dişin desteklenmesine, stabilitesine ve işlevine katkıda bulunur. Aşağıda periodontal membranın temel özellikleri ve işlevleri açıklanmaktadır:

      Temel Özellikleri: Doku Yapısı: Periodontal membran, bağ dokusu ve hücrelerden oluşur. Bu hücreler arasında fibroblastlar, osteoblastlar ve cementoblastlar bulunur. Kan Damarları ve Sinirler: Periodontal membran, kan damarları ve sinirler açısından zengindir, bu da ağrı hissi ve besin sağlama açısından önemlidir. İşlevleri: Diş Desteği: Periodontal membran, dişi çene kemiğine bağlayarak stabilitesini sağlar. Şok Emme: Çiğneme sırasında meydana gelen kuvvetleri emerek dişin ve çene kemiğinin korunmasına yardımcı olur. Dişin Hareketliliği: Dişin hafif hareket etmesine izin vererek, çiğneme işlevini kolaylaştırır. Onarım ve Yenilenme: Periodontal membran, diş çevresindeki dokuların onarımında ve yenilenmesinde önemli bir rol oynar.

    Annotators

    1. pathology

      hastalıkların nedenlerini, gelişim süreçlerini, belirtilerini ve sonuçlarını inceleyen tıp bilimi dalıdır.

    2. Histopathological

      dokuların mikroskop altında incelenmesi ile ilgili bir terimdir

    3. the defect should be closed withmaterials with biocompatible,

      Defekt, biyouyumlu materyallerle kapatılmalıdır.

    4. creatingsevere irritation in the surrounding tissues

      Etrafındaki dokularda şiddetli irritasyona neden olma.

    5. overflowing

      tasma

    6. as it is successful in stimulatinghard tissue formation as well as infection elimination

      sert doku oluşumunu teşvik etmede ve enfeksiyonun ortadan kaldırılmasında başarılı olduğu için

    7. Intracanal medicament application

      diş kanalında ilaç uygulaması anlamına gelir

    8. more likely to

      daha olası

    9. Transmission of pulpal infections to apical tissues through the apical foramen

      Pulpa enfeksiyonlarının apikal foramen yoluyla apikal dokulara iletimi

    10. lateral abscess

      Lateral apse, diş kökünün yan tarafında, periodontal ligament (PDL) bölgesinde oluşan bir apsedir.

    11. as a result of

      sonucunda

    12. Resorbed root surface areas are replaced by calcified tissues, ankylosis, nomobility, and loss of lamina dura is observed on radiography.

      Rezorbe olmuş kök yüzey alanları kalsifiye dokularla yer değiştirmiştir; ankiloza, hareketlilik olmamasına ve radyografide lamina dura kaybına rastlanmaktadır.

    13. there is a possibility of providing treatmentwithout the need for surgery, or thetreatment can be provided by alveolar surgery.

      Cerrahi müdahaleye gerek kalmadan tedavi sağlanma olasılığı vardır veya tedavi alveolar cerrahi ile yapılabilir.

    14. ankylosis

      Diş hekimliğinde, ankylosis genellikle dişin kökünün çene kemiği ile kaynaşması durumunu ifade eder. Bu, dişin normal hareketliliğini kaybetmesine neden olur.

    15. Resorbed root surface areas are replaced by calcified tissues

      Rezorbeye uğramış kök yüzey alanları, kalsifiye dokularla yer değiştirmiştir;

    16. as prominent

      "belirgin" veya "göze çarpan" anlamına gelir

    17. pathology in the radiograph may be seen in due to these factors

      Radyografideki patoloji bu faktörlerden dolayı görülebilir

    18. abscess

      Abscess (aps, apse), vücutta iltihaplanma sonucunda oluşan, içi cerahat (püy) ile dolu bir kistik boşluktur.

    19. acuteexacerbation

      Acute exacerbation (akut alevlenme), genellikle bir hastalığın mevcut belirtilerinin aniden kötüleşmesi veya şiddetlenmesi durumunu ifade eden tıbbi bir terimdir.

    20. clinically mobility

      Clinically mobility (klinik hareketlilik), diş hekimliğinde bir dişin (genellikle doğal dişlerin) hareket etme yeteneğini değerlendirmek için kullanılan bir terimdir.

    21. in postapplications

      gutcha pechayla kanal dolumu

    22. Idiopathic

      tıpta "nedeni bilinmeyen" anlamında kullanılan bir terimdir.

    23. follow-up

      takip

    24. Bleaching

      Bleaching, diş hekimliğinde dişlerin renginin açılması veya beyazlatılması işlemine verilen isimdir. Bu işlem, dişlerin doğal rengini açmak ve estetik bir görünüm sağlamak amacıyla yapılır.

    25. obturations

      diş hekimliğinde, kök kanalı tedavisi sonrasında dişin iç kısmının (pulpa odası ve kök kanalları) doldurulması anlamına gelir.

    26. Inability to eliminate the infection

      Enfeksiyonu ortadan kaldırma yeteneğinin olmaması

    27. Long lasting

      Uzun süreli

    28. lateral luxation

      Lateral luksasyon, dişin normal pozisyonundan yan tarafa kayması durumudur. Dişin kök kısmı, yan tarafa doğru kayar ve genellikle dişin bağ dokusunu etkiler.

    29. extrusion

      Ekstrüzyon, dişin normal konumunun dışına doğru (aşağıya veya yukarıya) itilmesi durumudur. Yani diş, diş etinden daha fazla dışarı çıkmış olu

    30. Intrusion

      İntrüzyon, dişin çene kemiğine doğru itilmesi durumudur. Bu, dişin normal pozisyonunun altına doğru kayması anlamına gelir

    31. Inflammation in PDL with the direct effect of periodontal diseases. Traumas canalso have inflammatory results.

      Periodontal hastalıkların doğrudan etkisiyle PDL'de iltihaplanma meydana gelir. Travmalar da iltihabi sonuçlar doğurabilir

    32. Inflammation in the pulp tissue is transmitted to the PDL via the apical foramenor lateral canals.

      Pulp dokusundaki iltihap, apikal foramen veya lateral kanallar aracılığıyla periodontal ligamente (PDL) iletilir

    33. Periodontal membrane

      Periodontal membrane (periodontal membran), dişin kökünü çevreleyen ve dişi çene kemiğine bağlayan özel bir doku katmanıdır. Bu doku, dişin desteklenmesine, stabilitesine ve işlevine katkıda bulunur. Aşağıda periodontal membranın temel özellikleri ve işlevleri açıklanmaktadır:

      Temel Özellikleri: Doku Yapısı: Periodontal membran, bağ dokusu ve hücrelerden oluşur. Bu hücreler arasında fibroblastlar, osteoblastlar ve cementoblastlar bulunur. Kan Damarları ve Sinirler: Periodontal membran, kan damarları ve sinirler açısından zengindir, bu da ağrı hissi ve besin sağlama açısından önemlidir. İşlevleri: Diş Desteği: Periodontal membran, dişi çene kemiğine bağlayarak stabilitesini sağlar. Şok Emme: Çiğneme sırasında meydana gelen kuvvetleri emerek dişin ve çene kemiğinin korunmasına yardımcı olur. Dişin Hareketliliği: Dişin hafif hareket etmesine izin vererek, çiğneme işlevini kolaylaştırır. Onarım ve Yenilenme: Periodontal membran, diş çevresindeki dokuların onarımında ve yenilenmesinde önemli bir rol oynar.

    Annotators

    1. the probability of theexposion of the lateral canalsincreases

      yan kanalların açığa çıkma olasılığı artar.

    2. the pocket epitheliumproliferates in the apicaldirection

      cep epitelinin apikal yönde çoğaldığında

    3. Generalized periodontitis

      Genelleşmiş periodontitis, diş etleri ve diş çevresindeki destek dokuların iltihaplanması ile karakterize olan, dişeti hastalıklarının ileri bir aşamasıdır.

    4. Differential Diagnosis

      ayirici tani

    5. relieved at first

      Relieved at first ifadesi, bir durumun veya belirtilerin başlangıçta hafiflediğini veya azaldığını, ancak zamanla tekrar ortaya çıkabileceğini veya sorunların devam edebileceğini belirtir.

    6. persists

      devam etmek

    7. pulpal

      Pulpal, dişin pulpasıyla (dişin iç kısmındaki yumuşak doku, kan damarları ve sinirlerin bulunduğu alan) ilgili olan veya bu yapıdan kaynaklanan durumları tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

    8. Cases that mimic an endodonticproblem

      Endodontik problemi taklit eden durumlar.

    9. prognosis

      bir hastalığın seyrini, sonuçlarını ve hastanın iyileşme olasılığını tahmin etme sürecidir

    10. elimination

      bir hastalığı veya durumu etkileyen faktörlerin ortadan kaldırılması anlamına gelir.

    11. Reduction in pulp chamber size

      Reduction in pulp chamber size (pulpa odası boyutunda azalma), dişin içindeki pulpa boşluğunun (pulpa odası) küçülmesi anlamına gelir. Bu durum genellikle dişin yaşlanması, aşırı diş aşınması veya belirli dental hastalıklar nedeniyle ortaya çıkabilir.

    12. Differential Diagnosis

      ayirici tani

    13. PULP NECROSIS

      Pulp necrosis (pulpa nekrozu), dişin merkezinde yer alan canlı dokunun (pulpanın) ölmesidir. Pulpa, dişin içinde kan damarları, sinirler ve bağ dokusu içeren canlı bir dokudur. Pulpa nekrozu, genellikle dişin ciddi hasar görmesi, çürük ya da travma gibi nedenlerle ortaya çıkar ve dişteki kan akışının kesilmesi sonucunda pulpanın canlılığını kaybetmesine neden olur.

    14. Absence of periodontal problems outside the area of thepatient's problematic tooth

      Hastanın problemli dişi dışında periodontal sorunların olmaması.

    15. may drain

      boşalabilir

    16. Existing pus

      Mevcut irin

    17. may resemble

      benzeyebilir

    18. Clinical symptomsbeing very similarto periodontaldisease the caserequires carefulexamination foraccurate diagnosis

      Klinik belirtiler periodontal hastalığa çok benzediğinden, doğru teşhis için dikkatli bir muayene gerekmektedir.

    19. Sinus tract

      sinüs traktı genellikle dental apseler (diş kökü çevresindeki enfeksiyonlar) sonucu ortaya çıkar. Bu enfeksiyon diş kökünden çevre dokulara yayıldığında, vücut bu enfekte olan materyali boşaltmak için bir yol oluşturur. Apsedeki irin, sinüs traktı aracılığıyla diş etleri veya ağız içindeki diğer alanlardan dışarıya akar.

    20. Pathologic periodontal pocket

      diş ve diş eti arasında oluşan anormal bir boşluktur. Bu cep, periodontal hastalıklar nedeniyle diş eti dokusunun dişten ayrılması ve dişi çevreleyen kemiğin kaybı sonucunda oluşur. Sağlıklı diş etlerinde diş ile diş eti arasında sadece birkaç milimetrelik bir boşluk (fizyolojik cep) bulunur.

    21. percussion

      Percussion (perküsyon), diş hekimliğinde bir dişin sağlığını değerlendirmek için kullanılan bir muayene yöntemidir. Perküsyon testi, dişe hafifçe vurularak dişin hassasiyetini ve çevre dokuların durumunu anlamaya yarar. Bu yöntemle, dişin enfeksiyon, travma veya periodontal hastalık nedeniyle hasar görüp görmediği tespit edilmeye çalışılır.

    22. alveolar crest

      Alveolar crest (alveolar kret), dişin çevresinde bulunan kemik yapısının en üst kısmıdır ve dişlerin oturduğu alveolar kemiğin tepe noktasıdır.

    23. in furcation

      Furkasyon terimi çok köklü dişlerin kökler arasında yer alan anatomik bölgeyi tanımlamaktadır.

    24. Coagulation necrosis

      (pihtilasma olumu)dokunun hücresel yapılarının korunarak sertleştiği ve proteinlerin pıhtılaştığı bir nekroz türüdür.Genellikle oksijen yetersizliğine (iskemi) maruz kalan dokularda, özellikle kalp, böbrek ve dalakta gözlenir.

    25. Fibrosis

      Fibrozis, bir dokudaki ya da organdaki yoğun bağ dokusu artışına bağlı olarak ortaya çıkan katılaşmadır

    26. Resorption

      emilim

    27. Localized inflammation

      ağız içindeki belirli bir bölgenin bağışıklık sisteminin bir yanıt olarak iltihaplanmasıdırNedenler: Diş eti iltihabı (gingivitis) Periodontitis

    Annotators

    1. DIFFERENTIAL DIAGNOSIS

      burayi asil slaytta yaptim

    2. edema

      Ödem, vücutta sıvı birikmesi sonucu meydana gelen şişliktir.

    3. abscess

      vücutta enfeksiyon sonucu oluşan, içinde irin (iltihap) bulunan ve çevresinde genellikle iltihaplı doku ile çevrili olan bir boşluktur. Diş hekimliğinde, diş apsesi genellikle diş kökünde veya çevresindeki dokularda enfeksiyonun sonucunda meydana gelir.

    4. ccute apical periodontitis

      i de dişin kök ucu çevresindeki periodontal dokunun iltihaplanması ile ilişkilidir/Ani başlayan ve genellikle şiddetli ağrı ile karakterize olan bir durumdur

    5. pulpitis cases

      Pulpitis, dişin pulpa dokusunun iltihaplanması anlamına gelir. Pulpa, dişin içinde bulunan, kan damarları ve sinirler içeren yumuşak bir dokudur. Pulpitis genellikle diş çürüğü, travma veya diğer dental sorunlar sonucunda ortaya çıkar.

    6. May be confused with sinüs tracts ofendodontic origin

      Endodontik kökenli sinüs yolları ile karıştırılabilir.

    7. When all these are not combined with a detailed examination, it may also suggest aperiodontal problem alone

      Tüm bu durumlar detaylı bir muayene ile birleştirilmediğinde, yalnızca periodontal bir sorun olduğunu da düşündürebilir

    8. should be carried out together

      birlikte yapilmasi gerekir

    9. subjective evaluation

      oznel degerlendirme

    10. vitality

      canlilik

    11. Coagulation necrosis

      (pihtilasma olumu)dokunun hücresel yapılarının korunarak sertleştiği ve proteinlerin pıhtılaştığı bir nekroz türüdür.Genellikle oksijen yetersizliğine (iskemi) maruz kalan dokularda, özellikle kalp, böbrek ve dalakta gözlenir.

    12. Fibrosis

      Fibrozis, bir dokudaki ya da organdaki yoğun bağ dokusu artışına bağlı olarak ortaya çıkan katılaşmadır

    13. Periradicular lesion

      Periapikal lezyonlar esas olarak pulpa yaralanması, Iltihabı, se- konder enfeksiyon, toksik dejenerasyon ve nekrozdan gelişir

    14. trac

      yol

    15. Pulp necrosis and remaining products, inflammation can transmit to the periodontium viathe apical foramen, lateral canals, dentinal canals or iatrogenic pathways

      Pulpa nekrozu ve kalan ürünler, iltihap apikal foramen, lateral kanallar, dentin kanalları veya iatrojenik yollar yoluyla periodonsiyuma iletilebilir.

    16. Metabolites

      Metabolizma reaksiyonları sonucu oluşan bileşiklere metabolit denir.

    17. indicate

      gostermektedir

    18. The close anatomical relationships between the pulp and the periodontal membraneindicate that inflammation may also pass between these regions.

      Pulpa ile periodontal membran arasındaki yakın anatomik ilişkiler, iltihabın bu bölgeler arasında da geçebileceğini düşündürmektedir.

    19. Iatrogenic

      sağlık personelinin tanı, tedavi ya da müdahalesi sırasında istenmeksizin ortaya çıkan durum.

    20. The reason why we work 1,5 mm coronally fromthe anatomical apex during endodontic treatment (especially in vital teeth) is not to causepathology in this area by destroying the PDL, where it is in direct relationship with the pulp)

      Endodontik tedavi sırasında anatomik apeksten 1,5 mm koronal olarak çalışmamızın sebebi (özellikle vital dişlerde) pulpa ile doğrudan ilişkide olan PDL'yi tahrip ederek bu bölgede patolojiye yol açmamaktır.

    21. he size of the apical foramen is larger, whichis more risky for the passage of pathology

      Apikal foramenin boyutu daha büyüktür, bu da patolojinin geçişi açısından daha risklidir

    22. The largest connection path in size

      Boyut olarak en büyük bağlantı yolu

    23. obliterated

      tikanir

    24. s age progresses

      yas ilerledikce

    25. it may also occur in thefurcation region

      Çok köklü dişlerde kökler arasında konumlanan bölge.(furkasyon)

    26. Conditions where there is no enamel-cementum junction in the cervicalarea

      Servikal bölgede mine-sement birleşiminin olmadığı durumlar

    Annotators

    1. Causing microorganisms and toxicproducts to pass through the periodontalmembrane

      Mikroorganizmaların ve toksik ürünlerin periodontal membrandan geçmesine neden olur

    2. Furcation

      Çok köklü dişlerde kökler arasında konumlanan bölge.(furkasyon)

    3. Exposed root surfaces

      Açığa çıkan kök yüzeyleri

    4. Dentin tubules

      Dentin tübülleri, dişin içinden (pulpanın bulunduğu yer) dentinin içinden geçen ve minenin hemen altında biten küçük, içi boş mikroskobik kanallardır. Dentin, dişin büyük kısmını oluşturan dişin orta tabakasıdır.

    5. Pathology occurring in onearea can affect anotherthrough these passageways.

      Bir bölgede oluşan patoloji bu geçitler aracılığıyla diğer bölgeyi etkileyebilir.

    Annotators

  2. Apr 2024
    1. its mass, velocity, and charge

      kütlesi, hızı ve yükü

    2. transmuted

      dönüştürülmüş

    3. they may break up

      ayrılabilirler

    4. unequal distribution

      eşit olmayan dağılım

    5. unstable

      dengesiz

    6. whereas

      halbuki

    7. oscillations

      salinimlari

    8. Nearly the entire mass of the atom consists of the protons and neutrons in the nucleus

      Atomun kütlesinin neredeyse tamamı çekirdekteki proton ve nötronlardan oluşur

    9. Protons and neutrons are made of quarks.

      Protonlar ve nötronlar kuarklardan oluşur.

    10. fundamental

      temel

    11. Allvisible matter in the universe

      evrendeki gorunur tum maddeler

    12. Composition of Matter

      Maddenin Bileşimi

    13. In the 1980s, the Magnetic Resonance Imaging (MRI) technique, which is a system basedon image formation by resonating the hydrogen nuclei in living things with radio waves in astrong magnetic field, was developed.

      1980'li yıllarda canlılardaki hidrojen çekirdeklerinin güçlü bir manyetik alanda radyo dalgalarıyla rezonansa sokulmasıyla görüntü oluşturulmasına dayanan bir sistem olan Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) tekniği geliştirildi.

    14. X-rays used in radiology were discovered onFriday, November 8, 1895.

      Radyolojide kullanılan X ışınları 8 Kasım 1895 Cuma günü keşfedildi.

    15. The only common aspect of diagnosis andtreatment practices is the use of ionized rays.

      Tanı ve tedavi uygulamalarının tek ortak yanı iyonize ışınların kullanılmasıdır.

    Annotators

    1. norganic matrix (2/3)◦ Hydroxyapatite◦ Organic matrix (1/3)◦ Collagen type I (90%)◦ Non-collagenous proteins◦ Osteocalcin◦ Osteonectin◦ BMP◦ Phosphoproteins◦ Proteoglycans

      kişkşiklişkl

    Annotators

    1. peel-pouches

      soyulmuş torbalar

    2. Precautions to be taken

      Alınacak önlemler

    3. Dry instruments should be loaded in the chamber.

      Kuru aletler hazneye yüklenmelidir.

    4. he instruments or items which are sensitive to elevated temperature are damaged

      Yüksek sıcaklığa duyarlı aletler veya eşyalar hasar görür.

    5. Sterilization of liner, textiles, fabric or paper towels is not recommended.

      Astarın, tekstil ürünlerinin, kumaşların veya kağıt havluların sterilizasyonu önerilmez.

    6. pliers

      pense

    7. Purge cycle

      Temizleme döngüsü

    8. Depressurization

      Basınçsızlaştırma

    9. ingredients

      bılesenler

    10. Substrate competition

      Yüzey rekabeti

    11. he various modes of action are

      çeşitli eylem modları

    12. crowding

      kalabalıklasma

    13. Heavy loads of instruments

      agır alet yuklerı

    14. Inaccurate calibration and lack of attention to proper settings

      Yanlış kalibrasyon ve uygun ayarlara dikkat edilmemesi

    15. plastic goods

      plastik ürünler

    16. rubber

      lastik

    17. poor heat conduction

      zayıf ısı iletimi

    18. Maintains the sharpness of cutting instruments

      Kesici aletlerin keskinliğini korur

    19. uneven cooling

      düzensiz soğutma.

    20. erode

      aşındırmak

    21. corrode

      paslanmak

    22. pipettes, flasks, scissors, glass syringes, carbon steel

      pipet, şişe, makas, cam şırınga, karbon çeliği aletler ve frezler

    23. lassware

      cam esya

    24. film

      ınce tabaka

    25. organic matter

      organık maddeler

    26. In conventional type of hot air, oven, air circulates, bygravity flow, thus it is also known as gravity convection.

      Geleneksel tip sıcak hava, fırın, hava yerçekimi akışıyla dolaşır, dolayısıyla yerçekimi konveksiyonu olarak da bilinir.

    27. Should not insulate items from heat

      Eşyaları ısıdan yalıtmamalı

    28. withstand

      dayanıklı

    29. : The hot air oven utilizes radiating dry heat for sterilizationas this type of energy does not penetrate materials easily.

      Sıcak hava fırını, sterilizasyon için yayılan kuru ısıyı kullanır, çünkü bu tür enerji malzemelere kolayca nüfuz etmez.

    30. The packs of instrument must be placed at least 1 cm apart to airto circulate in the chamber.

      Alet paketleri, hazne içinde havanın dolaşabilmesi için en az 1 cm aralıklarla yerleştirilmelidir.

    31. s radiatin

      yayılan

    32. n utilize

      kullanır

    33. ove

      fırın

    34. This type of sterilizationinvolves heating air which on further transfers energy from air to the instruments

      Bu tip sterilizasyon, enerjiyi havadan aletlere aktaran havanın ısıtılmasını içerir.

    35. rubber goods

      kaucuj urunlerde

    36. d tarnish

      kararma

    37. stored

      saklanacak

    38. the wrap is heatsealed or sealed with tape

      sargı ısıyla kapatılır veya bantla kapatılır

    39. paper-wrapped cassettes.

      kağıtla sarılmış kasetler.

    40. cloth pouches

      bez torbalar

    41. aluminiumfoils

      alüminyum folyolar

    42. lass vials

      cam şişeler

    43. closed containers

      kapalı kaplar

    44. Packing instruments before sterilizingprevents them from becoming contaminated after sterilization till it is opened and used.

      Sterilizasyon öncesinde ambalajlanan aletler, sterilizasyon sonrasında açılıp kullanılıncaya kadar kontamine olmalarını engeller.

    Annotators