- Mar 2024
-
Local file Local file
-
negligible
ihmal edilebilir
-
in the form of a monolayer
tek sıra halınde yapısmasına ızın verır
-
o induce
uyarıyor
-
ppears
gorunuyor
-
in vitro
laboratuvar ortamında ya da yapay koşullarda
-
hyperemia
çeşitli metabolik süreçlerde dokuların ihtiyaç duyduğu kan talebine yanıt olarak vücuttaki kan akışının artmasıdır
-
Radio opacity for following up
Takip için radyopasite
-
Adequate compressive and flexural strength
Yeterli basınç ve eğilme dayanımı
-
Outstanding sealing properties
Üstün sızdırmazlık özellikleri
-
setting accelerator
kuruma hızlandırcı
-
in aqueous solution with an admixture ofpolycarboxylate
polikarboksilat katkılı sulu çözeltide
-
for up to6 months
6 aya kadar
-
Biodentine (Septodont, France) is a new calcium silicate–based restorativecement with dentin-like mechanical properties, which can be used as a dentinsubstitute on crowns and roots similar to how MTA is used
Biodentine (Septodont, Fransa), MTA'nın kullanımına benzer şekilde kron ve köklerde dentin yerine kullanılabilen, dentin benzeri mekanik özelliklere sahip yeni bir kalsiyum silikat bazlı restoratif simandır.
-
substitute
yerıne
-
Recent Materials used for Pulp Protection
Pulpa Korumasında Kullanılan Son Malzemeler
-
compatible
uyumlu
-
to protect pulp calciumhydroxide liner is placed over which base is applied.
pulpayı korumak için üzerine bazın uygulandığı kalsiyum hidroksit astar yerleştirilir.
-
they interfere with polymerization of composites
kompozitlerin polimerizasyonuna müdahale ederler
-
dvocated
savunulmaktadır
-
Monomer present in composite resins also acts as an irritant to the pulp
Kompozit reçinelerde bulunan monomer aynı zamanda pulpayı tahriş edici olarak da etki gösterir.
-
Precautions
onlemler
-
Copper
bakır
-
exerts
yaratır
-
aqueou
sıvı
-
an aqueous solution of polyacrylic acid.
sulu bir poliakrilik asit çözeltisi.
-
The thickness of the cementto provide effective thermal insulation should be at least between 0.50 to 1.0 mm.
Etkili ısı yalıtımı sağlamak için çimento kalınlığı en az 0,50 ila 1,0 mm arasında olmalıdır.
-
Thick mixes
kalın karısımlar
-
A thick creamy mix of zinc phosphate cement is used asbase
Baz olarak kalın, kremsi bir çinko fosfat çimentosu karışımı kullanılır
-
in case of
olması halinde
-
thermal conductivity
ısı ıletkenlıgı
-
elieving
rahatlatıcı
-
intermediatory base
ara baz
-
sealing
sızdırmazlık
-
soothing
yatıstırıcı
-
Sedative
Yatıştırıcı
-
withstand
dayanmak
-
so as to
yani
-
crosslinking
carpraz baglanma
-
dual-setting reaction
cıft ayarlı reaksıyon
-
alongwith
bırlıkte
-
incidence
gorulme sıklıgı
-
renewable
yenilenebilir
-
Placement ease
koılay yerlestırme
-
Requires maintenance of contamination free field
Kontaminasyonsuz alanın bakımını gerektirir
-
to block outundercuts prior to impression taking.
ölçü almadan önce alttan kesmeleri engellemek için.
-
filler.
dolgu maddesı
-
lay down tertiary dentin
tertıar dentını olusturur
-
their precursors
onların öncülleri
-
is associated
ılgılıdır
-
accentuates
arttırmaktadır
-
Opponents of the use of calcium hydroxide
kalsiyum hidroksit kullanımının karşıtları,
-
e.g
Örneğin
-
Calcium hydroxide dissociates
Kalsiyum hidroksit ayrışır
-
t acts as obtundant
asırı etkı gotserır
-
alleviat
hafifletmek
-
Many dental materials containing eugenol and zincoxide are used as liners
Öjenol ve çinko oksit içeren birçok diş malzemesi astar olarak kullanılır
-
Light-cured resin-modified glass ionomers
Işıkla sertleşen reçineyle modifiye edilmiş cam iyonomerler
-
by sealing ability
sızdırmazlık kabılıyıyetı
-
t aid
yardımcı olmak
-
rheology
akıskanlıgı
-
o seal the dentinal tubules
dentin tübüllerini kapatmak için
-
resins
simannın farklı bır cesıdı
-
the varnish liners dissolve in themonomer of the resin
vernik astarları reçinenin monomerinde çözünür
-
interferes
engelledıgı
-
varnish application is advantageous as itwill block the seepage due to the available acid.
Vernik uygulaması mevcut asitten dolayı sızıntıyı engelleyeceği için avantajlıdır.
-
casting
dokum
-
varnish is an organic gum or resin suspended in organic solutions likeether or chloroform
Vernik, eter veya kloroform gibi organik çözeltilerde süspanse edilen organik bir sakız veya reçinedir.
-
suspended
askıya alınmıs
-
by checking migration of ions into the dentin.
İyonların dentine geçişini kontrol ederek.
-
When applied on the tooth surface the organic solvent evaporatesleaving behind a protective film.
Diş yüzeyine uygulandığında organik solvent buharlaşarak arkasında koruyucu bir film bırakır.
-
Base is applied in an attempt to replace the lost dentin
Kayıp dentinin yerine konması amacıyla baz uygulanır
-
herapeutic
tedavi edici
-
attain
edınmek ulasmak
-
um
sakız
-
Sealer provides a protecting covering the walls of tooth preparation
Sealer, diş preparasyonunun duvarlarını kaplayan koruyucu bir kaplama sağlar
-
arnish
Vernik, tahta başta olmak üzere korunması istenen eşya veya yüzeye sürülen şeffaf, sert, koruyucu katman.
-
liner
Astar, tekstil ve giyim sektöründeki ürünlerin vücuda temas eden yerlerinde kumaş ya da kullanılan derinin üzerindeki kimyasalların deri ile temas etmesini önlemek ve olası sürtünmeden ötürü vücut derisinin tahriş olmaması için kullanılan ara malzeme
-
Insulate
yalıtmak
-
-
Local file Local file
-
Small pinpoint
Küçük nokta
-
tissue seepage
doku sızıntısı
-
deleterious effec
,Zararlı etki
-
inspect
incelemek
-
nterim
gecıcı
-
distilled
damıtılmış
-
to maintai
kourmak
-
appropriate
uygun
-
to maintain vitality and promote healing.
canlılığı korumak ve iyileşmeyi teşvik etmek.
-
abundantvascularity.
bol vaskülarite.
-
If restoration is to be given for a longer time, then amalgam restoration should begiven
Eğer restorasyon daha uzun süre verilecekse amalgam restorasyon yapılmalıdır.
-
A thin layer of dentin and some amount of caries is left to avoid exposure
Maruz kalmayı önlemek için ince bir dentin tabakası ve bir miktar çürük bırakılır
-
No tenderness
hassasıyet
-
as though it was a moderate lesion.
sanki orta derecede bir lezyonmuş gibi.
-
Depending upon the condition
Duruma bağlı olarak
-
postoperative
ameliyat sonrasındaki iyileşme sürecini ifade etmek için kullanılır
-
precautions
önlemler
-
liner is applied to cover the axial and/or pulpalwall.
astar aksiyal ve/veya pulpa duvarını kaplayacak şekilde uygulanır.
-
endangering
tehlıkeye atmak
-
may involve one halfof the dentin
dentinin yarısını kapsayabilir
-
moderate
orta derecelı
-
interface
arayüz
-
galvanic currents
galvanik akımlar
-
evolved
gelısen
-
desensitization
duyarsızlaştırma
-
various medicaments
çeşitli ilaçlar
-
as
gıbı
-
subjected
maruz kalır
-
cutting edges
hand ısnturment
-
dull instruments
korelmıs
-
worn off
asınmıs
-
precludes
engeller
-
not lined
dosenmemıs
-
ncidence
etkı
-
shallow preparations
sığ
-
since
cunku
-
In addition to affecting the pulp tissues
Pulpa dokularını etkilemenin yanı sıra
-
eccentricity
gırıs
-
amplitude
genlik
-
since
cunku
-
devitalized
cansızlaşmış
-
Coolant sprays
Soğutma sıvısı spreyleri
-
revolving tool.
döner alet
-
Surface area of contact
temas yuzey alanı
-
correspondingly
buna bağlı olarak
-
Whenever,
Her ne zaman
-
proportional
orantılı
-
e.g. pin holes
pın delıgı
-
coolants
sogutucu
-
from pulp tissues into the dentinal tubules.
pulp dokusundan dentın tubule asğırasyona neden olur
-
Vibration
Titreşim
-
i.e
yanı
-
ingress
giriş
-
For dentin sclerosis to take place
dentın sclerosısın gerceklesmesı ıcın
-
route
yol
-
Idiopathic
Hastalığın isminde bulunan “idiyopatik” kelimesi hastalığa sebep olan etkenin net olarak bilinmediği anlamına gelmektedir.
-
Intubation
yapay solunum ıcın yapılan ısleme denır
-
Rhinoplasty
Rinoplasti, yaygın plastik cerrahi türüdür. Burnu yeniden şekillendirme; yapılandırma ameliyatıdır. Amaç burnu fonksiyonel ve estetik açıdan daha iyi hale getirmektir.
-
Pin placement
Pin tutuculu restorasyon, yeterli direnç ve tutuculuk sağlamak için bir veya daha fazla pinin dentine yerleştirilmesini içeren karmaşık bir restorasyondur.
-
desiccants
kurutucular
-
liners
astarlar
-
curettage
Küretaj, tıbbi prosedürlerde, dokuyu kazıyarak veya kepçeyle çıkarmak için bir küret kullanılmasıdır.
-
bleaching of enamel
emayenin ağartılması beyazlatılması
-
Iatrogenic
sağlık personelinin tanı, tedavi ya da müdahalesi sırasında istenmeksizin ortaya çıkan durum
-
parafunctional habits
Parafunctional habits refer to repetitive behaviors that are not part of normal daily activities, such as clenching or grinding teeth, nail biting, or chewing on objects like pencils.
-
atrission, abrasion, erosion
yıpranma, aşınma, aşınma
-
subsequent
ardından
-
luxation
cıkık
-
avulsion
Dişin alveol soketinden tamamen çıkmasına avülsiyon denilmektedir
-
Percolation
sızma
-
may enter pulp through a break in dentin from
dentindeki bir kırılma yoluyla pulpaya girebilir
-
cells that candifferentiate into hard-tissue secreting cells
bu hucreler farklılasarak sert doku salgılayan hucrelere donusebılır
-
as well as
yanı sıra
-
attempt to
amacıyla
-
o cope
başa çıkmak
-
collateral circulation
koroner arterlerin yeterli kanla beslenmesi gereken dokularına iletilecek olan kan taşınmaktadır. Bazı durumlarda kan alamayan dokulara sağlıklı arterlerden kan akışının sağlanması için küçük damarcıklar gelişmektedir. Bu damarcık ağına Kollateral dolaşım denilmektedir
-
but this pain does not last for more than 1 to 2 seconds after the stimulus removed
ancak bu ağrı, uyarı kaldırıldıktan sonra 1 ila 2 saniyeden fazla sürmez.
-
hence
bundan dolayı
-
oherent
tutarlı
-
altering itsability to respond to irritation
Pulpa, onu benzersiz kılan ve tahrişe tepki verme yeteneğini değiştiren çeşitli faktörlere sahip bir bağ dokusudur.
-
defies
zordur
-
within
içinde
-
residing
bulunan
-
pulp chamber
-
-
Local file Local file
-
detrimental
zararlı
-
set by
kurur
-
retrograde rootcanal fillings.
Apikoektomi olarak da bilinen retrograd kök kanal dolguları, daha önce kök kanalı geçirmiş ancak hala kalıcı enfeksiyon veya inflamasyona sahip bir dişi tedavi etmek için kullanılan cerrahi bir prosedürdür.
-
esorptive defects
Emici kusurlar, diş yapısının bozulması ve kaybı olan diş emilimi sürecini ifade eder.
-
repair of root perforation
endodontik tedavi esnasında pulpa boşluğu ve periodontal dokular arasındaki ilişkinin bozulmasına neden olan yapay açılmalardır
-
creation of apical barriers in teethwith open apices
Apeksi açık olan dişlerde apikal bariyerlerin oluşturulması
-
The introduction
kullanıma sunulması Pulpotomi, kalan radiküler pulpa dokusunun canlılığını korumak amacıyla koronal pulpanın çıkarılması terimidir.
-
provided
saglamıstır
-
The clinical result of leaving behind carious dentine isthat over time the appearance changes to that of arrested carious dentine
Çürük dentinin geride bırakılmasının klinik sonucu, zamanla görünümün durmuş çürük dentin görünümüne değişmesidir
-
Selectivecarious dentine removal to soft dentine is performed to the extent that a temporaryrestoration can be properly placed.
Yumuşak dentine seçici çürük dentinin uzaklaştırılması, geçici bir restorasyonun uygun şekilde yerleştirilebildiği ölçüde gerçekleştirilir
-
to firm dentine
saglam dentın
-
after the first stage
Başlangıçtaki aktif çürük ortamı, klinik olarak yumuşak, rengi değişmiş ve ıslak doku olarak tanımlanabilir; bu doku, ilk aşamadan sonra daha koyu, daha sert ve daha kuru bir görünüme dönüşür.
-
carried out
gerçekleştirillen
-
seal
sızdırmazlık
-
seal
kapladıgı
-
liner
astar
-
Although not yet clear
Henüz net olmasa da
-
results in
sonuclanır
-
The newer concept
Yeni konsept
-
promotes
tesvık eder
-
dentinogenesis.
Dentinogenez, dişlerde büyük oranda bulunan bir madde olan dentinin oluşumudur.
-
suitably
uygun şekilde
-
The restorative procedures involving pulpal therapy are rapidly changing
Pulpa tedavisini içeren restoratif prosedürler hızla değişmektedir.
-
questionable
şüpheli
-
incomplete caries excavation may be indicated
Derin çürük lezyonu olan, spontan ağrı öyküsü olmayan, termal uyaranlara normal yanıt veren ve canlı pulpaya sahip (elektrik testiyle gösterilen) bir dişte kasıtlı, eksik bir çürük kazısı endike olabilir.
-
deliberate
kasıtlı
-
to indicate the extent of the infected dentin
enfekte dentinin boyutunu gösteren çok az klinik kanıt (doku veya renk değişikliği ile belirlendiği üzere) vardır.
-
readily identifiable
kolayca tanımlanabılır
-
it is expedient
uygundur
-
tactilely
dokunsal olarak.
-
differentiated
farklılastırılan
-
he boundary
sınır
-
This solution stains the irreversibly denatured collagen inthe outer carious layer
Bu çözelti, dış çürük tabakadaki geri dönülemez şekilde denatüre olmuş kolajeni boyar.
-
in vivo
canlı içinde
-
In operative procedures, it is convenient to term dentin as either infected, whichrequires removal, or affected, which does not require removal.
Operasyonel prosedürlerde, dentini ya enfekte olmuş (çıkarılması gereken) ya da etkilenmiş (çıkarılması gerekmeyen) olarak adlandırmak uygundur.
-
it is convenient to
kullanmak uygundur
-
Becausebacteria never penetrate as far as the advancing front of the lesion
Bakteriler hiçbir zaman lezyonun ilerleyen cephesine kadar nüfuz edemediğinden
-
encountered
karşılaşıldığında
-