2,794 Matching Annotations
  1. Mar 2024
    1. glass

      cam

    2. varnish

      korunması istenen eşya veya yüzeye sürülen şeffaf, sert, koruyucu katman

    3. maintains a state of supersaturation

      aşırı doygunluk durumunu korur

    4. substantially

      oldukca

    5. readil

      kolaylıkla

    6. equivalen

      eş değer

    7. trademarked

      satısa sunulmus tıcarı marka

    8. amorphous state

      belirli bir şekli, düzeni veya net bir yapıyı olmayan, şekilsiz veya düzensiz olmak

    9. CPP is responsible for high availability of Ca2+ frommilk.

      cPP, sütteki Ca2+'nın yüksek oranda bulunmasından sorumludur.

    10. anticaries

      antı kanser

    11. high availability

      kullanılabilirlik

    12. peptides

      peptitler

    13. s acrony

      kısaltma

    14. Rotary bur is used universally

      Döner frez evrensel olarak kullanılır

    15. availability

      kullanılabılırlık

    16. Sjögren’s syndrome

      göz ve ağız kuruluğu gibi belirgin semptomlarla ortaya çıkan otoimmün bir bağışıklık sistemi bozukluğudur

    17. While assessing the caries risk for an individual,clinician should identify some risk factors which have contributory effect on dental disease.

      Klinisyen, bir birey için çürük riskini değerlendirirken, diş hastalığına katkıda bulunan bazı risk faktörlerini tanımlamalıdır.

    18. omputer aided design

      bilgisayar destekli tasarım

    19. intact

      saglam

    20. eave the groove intact unless there iscaries on the surface, even if it is stained

      lekeli olsa bile yüzeyde çürük olmadığı sürece oluğu sağlam bırakın

    21. mandates

      zorunlu kılar

    22. undermined

      zayıflatılmıs

    23. broken down

      parcalanmıs

    24. exceeds the point where repair can occur.

      exceeds the point where repair can occur.

    25. leathery consistency.

      kösele kıvamı

    26. hard consistency on probing

      sondalamada katı tutarlılık

    27. Conducting patient education

      Hasta eğitiminin yürütülmesi

    28. to tip the balance

      dengeyi bozmak

    29. alter

      degıstırmek

    30. subsurface

      yüzey altı

    31. associated

      baglantılı

    32. inspected

      ıncelenen

    33. novel

      yenı

    34. excitation

      uyarma

    35. excited

      uyarılır

    36. encompasses

      kapsar

    37. elevated scale

      yükseltilmiş ölçek

    38. proportionate

      orantılı

    39. exhibits

      gostermek

    40. enhanced bystaining

      boyama ıle remınerelazsazyon takıbınıın gelıstırılebılecıgı anlasılbmıstır

    41. incipient caries

      yeni başlayan çürük

    42. longitudinally monitor

      uzunlamasına izleme

    43. to detect

      tespit etmek için

    44. quantitatively

      nıcelıksel olarak

    45. QLF) measures the percentage of fluorescencechange of demineralized enamel with respect to surrounding sound enamel, and relates itdirectly to the amount of mineral lost during demineralization.

      QLF, demineralize emayenin çevresindeki sağlam emayeye göre floresans değişiminin yüzdesini ölçer ve bunu doğrudan demineralizasyon sırasında kaybedilen mineral miktarıyla ilişkilendirir.

    46. subsequent

      ardından

    47. aries-like lesions

      curuk benzerı lezyonlar

    48. fluorescence

      floresans

    49. quantify

      olcmek

    50. demonstrated in vitro.

      soru ısaretı

    51. computer-controlled image acquisition.

      bilgisayar kontrollü görüntü elde etme.

    52. nove

      yenı

    53. illuminate

      aydınlatmak

    54. aid

      yardım

    55. adjunctive

      yardımcı

    56. enhance

      arttırmak

    57. advocated

      savunulmaktadır

    58. Transillumination

      Fiber optik ışıkla loş bir ortamda dişlerin lingual ve palatinal yüzeylerinden ışık verilir

    59. Fluorescent techniques

      Floresan teknikleri

    60. monitored

      takıp edılmelı

    61. over the time

      zamanla

    62. mandatory.

      mandatory.

    63. to halt

      durdurmak

    64. fissure retentiveness

      fıssur kalıcılıgı

    65. as well as

      yanı sıra

    66. flow rate baseline caries prevalence

      akıs hızı temel curuk yaygınlıgı

    67. aries risk may be assessed from a number of predictors

      çürük riski bir dizi öngörücüye göre değerlendirilebilir

    68. shouldbe established.

      belırlenmelıdır

    69. as an infectious condition

      bulasıcı durum

    70. intervals

      aralıklarla

    71. outcomes

      sonucları

    72. intervention

      müdahale

    73. further

      daha fazla

    74. personalised care plan.

      kişiselleştirilmiş bakım planı.

    75. precise excision

      hassas eksızyon

    76. his means performingtreatment with as little tissue loss as possible.

      bu da tedavinin mümkün olduğu kadar az doku kaybıyla gerçekleştirilmesi anlamına gelir.

    77. preservation

      korunma

    78. cure

      tedavı

    79. first occurrence

      ılk olusum

    80. concerned

      ılgılı

    81. The period of transition from areversible lesion to a cavitated one depends on its location on the tooth.

      Geri dönüşümlü bir lezyondan kavitasyona geçiş süresi diş üzerindeki konumuna bağlıdır.

    82. along

      bırlıkte

    83. infectious

      bulasıcı

    84. Rationale

      mantık

    85. rampant caries,

      yaygın çürükler,

    86. liability

      yükümlülük

    87. This led to the term “extension for prevention

      Bu durum “önleme amaçlı genişletme” teriminin ortaya çıkmasına yol açmıştır.

    88. lack advised the placement of thecavosurfaces in “self-cleansable areas

      black, boşluklu yüzeylerin "kendi kendini temizleyebilen" alanlara yerleştirilmesini tavsiye etti

    89. convenience

      elverişlilik

    90. Conventional design

      Geleneksel tasarım

    Annotators

    1. incorporated

      dahıl edıldı

    2. the efficacy

      etkınlık

    3. cottonswab

      pamuklu

    4. The parent must fully understand theinstructions given about the use of the gel.

      Ebeveyn jelin kullanımıyla ilgili verilen talimatları tam olarak anlamalıdır.

    5. compliance

      uyma

    6. superseded

      yerını almıstır

    7. incorporates

      içerir

    8. the mode of action

      etkı seklı

    9. daily basis

      her gun

    10. over-the-counter

      recetesız

    11. remote locations

      uzak yerler

    12. inconvenience

      rahatsızlık

    13. intensive

      yogun

    14. labour

      emek

    15. declined

      azaltıldı

    16. strong flavours

      güçlü tatlar

    17. rinsing.

      durulama

    18. rigorous

      sıkı tıtız sert

    19. Brushing with a fluoride toothpaste is at the heart of any preventiveprogramme

      Florürlü diş macunuyla diş fırçalamak her türlü önleyici programın merkezinde yer alır

    20. reinforced

      pekıstırılmelıdır

    21. regular basis.

      duzenlı olarak

    22. parents should beprovided with specific instructions for their use.

      ebeveynlere kullanımları için özel talimatlar sağlanmalıdır.

    23. as this monitors toothpaste usage

      çünkü bu, diş macunu kullanımını denetler

    24. as

      cunku

    25. offers

      saglar

    26. clearly state

      açıkça belirtir

    27. pea-size

      bezelye büyüklüğünde

    28. whereas

      halbuki

    29. grain of rice

      pirinç tanesi

    30. smear

      surmek

    31. as soon as

      gelir gelmez

    32. amiliarize

      alışmak

    33. insing

      durulama

    34. spitting

      tükürme

    35. supervising

      denetım

    36. Current

      guncel mevcut gecerlı

    37. to maintain

      sürdürmek

    38. compliance

      uyum

    39. as well as

      yanı sıra

    40. An individual caries risk assessment

      Bireysel çürük risk değerlendirmesi

    41. incipient lesions

      yeni başlayan lezyonlar

    42. aswell as

      yanı sıra

    43. simplicity

      basitlik

    44. retain

      tutar

    45. reconstituted

      yeniden oluşturulmuş

    46. milk formulas,

      sut maması

    47. advised

      tavsıye edılmelı

    48. adjusted

      ayarlanmıs

    49. community water suppliesthat are fluoridated in different parts ofthe world

      retiküle edilmiş topluluk su kaynakları

    50. Amounts and frequency required for each individualshould be determined based on the caries risk level

      Her birey için gereken miktar ve sıklık, çürük risk düzeyine göre belirlenmelidir.

    51. sustained

      sureklı

    52. maintain

      korumak

    53. manyfold

      kat kat

    54. renewed

      yenilenmiş

    55. further

      daha fazla

    56. When remineralization takes place in the presenceof fluoride

      Florür varlığında remineralizasyon gerçekleştiğinde

    57. The mode of action is predominantly post-eruptive

      Etki şekli ağırlıklı olarak patlama sonrasıdır

    58. superseded

      gecersız kılmıstır

    59. ncorporated

      dahıl

    60. affinity

      yakınlık

    61. seeker

      arayıcı

    Annotators

    1. whereas

      fakat

    2. Threeof the four biotin-dependent carboxylases aremitochondrial

      Dört biyotin bağımlı karboksilazdan üçü mitokondriyaldir

    3. operates

      faaliyet göstermektedir

    4. carrier

      tasıyıcı

    5. iotin deficiency has also been observed incases of parenteral nutrition with solutionslacking biotin given to patients with short-gutsyndrome and other causes of malabsorption

      Kısa bağırsak sendromu ve diğer malabsorbsiyon nedenleri olan hastalara biyotin içermeyen solüsyonlarla parenteral beslenme durumunda da biyotin eksikliği gözlenmiştir.

    6. parentera

      damar yolu ile beslenme uygulamasıdır

    7. raw

      ham cıg

    8. confined

      sınırlı

    9. unlikely.

      olası olmayan

    10. accompanied

      eşlik etti

    11. nerve-regulating substances.

      sinir düzenleyici maddeler.

    12. stomatitis

      ağzın ve dudakların inflamasyonudur

    13. cheilosis

      gelişen dudak köşelerinin çatlayıp yarılmasıyla belirgin durum.

    14. Bright red, diffuse, excruciating, painful lesions

      parlak kırmızı, yaygın, dayanılmaz, ağrılı lezyonlar

    15. pallor

      solukluk

    16. numbness or tingling

      uyuşukluk veya karıncalanma

    17. insulates

      yalıtır

    18. catabolism

      besin öğelerinin mineral ve vitaminler yardımıyla yapı taşlarına ayrılıp yakılması ve enerji oluşması sürecini tanımlar.

    19. Vitamin B12 represents a complexgroup of compounds

      B12 vitamini, kobalt içeren karmaşık bir bileşik grubunu temsil eder.

    20. fiery

      ateşli

    21. beans, peas and nuts

      fasulye, bezelye ve fındık

    22. dark green leafyvegetables

      koyu yeşil yapraklı sebzeler

    23. hypertrophy

      Hipertrofi bir doku ya da organın aşırı gelişmesi

    24. scalded sensatio

      yanma hıssı

    25. denoted

      gosterır

    26. glutamate

      bir sinir hücresinin başka hücrelere sinyal olarak gönderdiği kimyasallardan biridi

    27. cheilosis

      dudak köşelerinin çatlayıp yarılmasıyla belirgin durum

    28. epileptiform convulsions.

      çeşitli nedenlerle bir grup beyin hücresinin, anormal ve aşırı elektriksel boşalması sonucu, ortaya çıkan bilinç değişikliği, anormal motor hareketler, duysal bozukluklar

    29. susceptible

      hassastır

    30. fundamental

      esas

    31. enzyme-driven

      enzıme dayalı

    32. perioral

      agız ıcı

    33. radiate

      yayılır

    34. fanlike

      yelpaze benzerı

    35. pale

      soluk

    36. along thesides of the tongue

      dıl kenarları boyunca

    37. filiform

      ipliksi

    38. edematous

      odem

    39. scarlet

      kırmızı

    40. swelling

      şişme

    41. Pellagrous

      sinirleri, sindirim sistemini ve cildi etkileyerek ishale, demansa ve dermatite sebep olan bir hastalıktır.

    42. glossitis

      dilde meydana gelen iltihaplanma

    43. lesions in thegastrointestinal tract result in diarrhea

      Gastrointestinal sistemdeki lezyonlar ishale neden olur

    44. diminished

      azalmış

    45. stomatitis

      ağzın ve dudakların inflamasyonudur

    46. encephalopathy

      beyin hasarına bağlı kalıcı veya geçici hasar

    47. overt

      acık

    48. preceding

      once

    49. apathy

      ilgi, coşku veya endişe gibi his ve duygu eksikliğine bağlı umursamama, duyarsız ve kayıtsız olma durumudur

    Annotators