- Mar 2024
-
Local file Local file
-
glass
cam
-
varnish
korunması istenen eşya veya yüzeye sürülen şeffaf, sert, koruyucu katman
-
maintains a state of supersaturation
aşırı doygunluk durumunu korur
-
substantially
oldukca
-
readil
kolaylıkla
-
equivalen
eş değer
-
trademarked
satısa sunulmus tıcarı marka
-
amorphous state
belirli bir şekli, düzeni veya net bir yapıyı olmayan, şekilsiz veya düzensiz olmak
-
CPP is responsible for high availability of Ca2+ frommilk.
cPP, sütteki Ca2+'nın yüksek oranda bulunmasından sorumludur.
-
anticaries
antı kanser
-
high availability
kullanılabilirlik
-
peptides
peptitler
-
s acrony
kısaltma
-
Rotary bur is used universally
Döner frez evrensel olarak kullanılır
-
availability
kullanılabılırlık
-
Sjögren’s syndrome
göz ve ağız kuruluğu gibi belirgin semptomlarla ortaya çıkan otoimmün bir bağışıklık sistemi bozukluğudur
-
While assessing the caries risk for an individual,clinician should identify some risk factors which have contributory effect on dental disease.
Klinisyen, bir birey için çürük riskini değerlendirirken, diş hastalığına katkıda bulunan bazı risk faktörlerini tanımlamalıdır.
-
omputer aided design
bilgisayar destekli tasarım
-
intact
saglam
-
eave the groove intact unless there iscaries on the surface, even if it is stained
lekeli olsa bile yüzeyde çürük olmadığı sürece oluğu sağlam bırakın
-
mandates
zorunlu kılar
-
undermined
zayıflatılmıs
-
broken down
parcalanmıs
-
exceeds the point where repair can occur.
exceeds the point where repair can occur.
-
leathery consistency.
kösele kıvamı
-
hard consistency on probing
sondalamada katı tutarlılık
-
Conducting patient education
Hasta eğitiminin yürütülmesi
-
to tip the balance
dengeyi bozmak
-
alter
degıstırmek
-
subsurface
yüzey altı
-
associated
baglantılı
-
inspected
ıncelenen
-
novel
yenı
-
excitation
uyarma
-
excited
uyarılır
-
encompasses
kapsar
-
elevated scale
yükseltilmiş ölçek
-
proportionate
orantılı
-
exhibits
gostermek
-
enhanced bystaining
boyama ıle remınerelazsazyon takıbınıın gelıstırılebılecıgı anlasılbmıstır
-
incipient caries
yeni başlayan çürük
-
longitudinally monitor
uzunlamasına izleme
-
to detect
tespit etmek için
-
quantitatively
nıcelıksel olarak
-
QLF) measures the percentage of fluorescencechange of demineralized enamel with respect to surrounding sound enamel, and relates itdirectly to the amount of mineral lost during demineralization.
QLF, demineralize emayenin çevresindeki sağlam emayeye göre floresans değişiminin yüzdesini ölçer ve bunu doğrudan demineralizasyon sırasında kaybedilen mineral miktarıyla ilişkilendirir.
-
subsequent
ardından
-
aries-like lesions
curuk benzerı lezyonlar
-
fluorescence
floresans
-
quantify
olcmek
-
demonstrated in vitro.
soru ısaretı
-
computer-controlled image acquisition.
bilgisayar kontrollü görüntü elde etme.
-
nove
yenı
-
illuminate
aydınlatmak
-
aid
yardım
-
adjunctive
yardımcı
-
enhance
arttırmak
-
advocated
savunulmaktadır
-
Transillumination
Fiber optik ışıkla loş bir ortamda dişlerin lingual ve palatinal yüzeylerinden ışık verilir
-
Fluorescent techniques
Floresan teknikleri
-
monitored
takıp edılmelı
-
over the time
zamanla
-
mandatory.
mandatory.
-
to halt
durdurmak
-
fissure retentiveness
fıssur kalıcılıgı
-
as well as
yanı sıra
-
flow rate baseline caries prevalence
akıs hızı temel curuk yaygınlıgı
-
aries risk may be assessed from a number of predictors
çürük riski bir dizi öngörücüye göre değerlendirilebilir
-
shouldbe established.
belırlenmelıdır
-
as an infectious condition
bulasıcı durum
-
intervals
aralıklarla
-
outcomes
sonucları
-
intervention
müdahale
-
further
daha fazla
-
personalised care plan.
kişiselleştirilmiş bakım planı.
-
precise excision
hassas eksızyon
-
his means performingtreatment with as little tissue loss as possible.
bu da tedavinin mümkün olduğu kadar az doku kaybıyla gerçekleştirilmesi anlamına gelir.
-
preservation
korunma
-
cure
tedavı
-
first occurrence
ılk olusum
-
concerned
ılgılı
-
The period of transition from areversible lesion to a cavitated one depends on its location on the tooth.
Geri dönüşümlü bir lezyondan kavitasyona geçiş süresi diş üzerindeki konumuna bağlıdır.
-
along
bırlıkte
-
infectious
bulasıcı
-
Rationale
mantık
-
rampant caries,
yaygın çürükler,
-
liability
yükümlülük
-
This led to the term “extension for prevention
Bu durum “önleme amaçlı genişletme” teriminin ortaya çıkmasına yol açmıştır.
-
lack advised the placement of thecavosurfaces in “self-cleansable areas
black, boşluklu yüzeylerin "kendi kendini temizleyebilen" alanlara yerleştirilmesini tavsiye etti
-
convenience
elverişlilik
-
Conventional design
Geleneksel tasarım
-
-
Local file Local file
-
incorporated
dahıl edıldı
-
the efficacy
etkınlık
-
cottonswab
pamuklu
-
The parent must fully understand theinstructions given about the use of the gel.
Ebeveyn jelin kullanımıyla ilgili verilen talimatları tam olarak anlamalıdır.
-
compliance
uyma
-
superseded
yerını almıstır
-
incorporates
içerir
-
the mode of action
etkı seklı
-
daily basis
her gun
-
over-the-counter
recetesız
-
remote locations
uzak yerler
-
inconvenience
rahatsızlık
-
intensive
yogun
-
labour
emek
-
declined
azaltıldı
-
strong flavours
güçlü tatlar
-
rinsing.
durulama
-
rigorous
sıkı tıtız sert
-
Brushing with a fluoride toothpaste is at the heart of any preventiveprogramme
Florürlü diş macunuyla diş fırçalamak her türlü önleyici programın merkezinde yer alır
-
reinforced
pekıstırılmelıdır
-
regular basis.
duzenlı olarak
-
parents should beprovided with specific instructions for their use.
ebeveynlere kullanımları için özel talimatlar sağlanmalıdır.
-
as this monitors toothpaste usage
çünkü bu, diş macunu kullanımını denetler
-
as
cunku
-
offers
saglar
-
clearly state
açıkça belirtir
-
pea-size
bezelye büyüklüğünde
-
whereas
halbuki
-
grain of rice
pirinç tanesi
-
smear
surmek
-
as soon as
gelir gelmez
-
amiliarize
alışmak
-
insing
durulama
-
spitting
tükürme
-
supervising
denetım
-
Current
guncel mevcut gecerlı
-
to maintain
sürdürmek
-
compliance
uyum
-
as well as
yanı sıra
-
An individual caries risk assessment
Bireysel çürük risk değerlendirmesi
-
incipient lesions
yeni başlayan lezyonlar
-
aswell as
yanı sıra
-
simplicity
basitlik
-
retain
tutar
-
reconstituted
yeniden oluşturulmuş
-
milk formulas,
sut maması
-
advised
tavsıye edılmelı
-
adjusted
ayarlanmıs
-
community water suppliesthat are fluoridated in different parts ofthe world
retiküle edilmiş topluluk su kaynakları
-
Amounts and frequency required for each individualshould be determined based on the caries risk level
Her birey için gereken miktar ve sıklık, çürük risk düzeyine göre belirlenmelidir.
-
sustained
sureklı
-
maintain
korumak
-
manyfold
kat kat
-
renewed
yenilenmiş
-
further
daha fazla
-
When remineralization takes place in the presenceof fluoride
Florür varlığında remineralizasyon gerçekleştiğinde
-
The mode of action is predominantly post-eruptive
Etki şekli ağırlıklı olarak patlama sonrasıdır
-
superseded
gecersız kılmıstır
-
ncorporated
dahıl
-
affinity
yakınlık
-
seeker
arayıcı
-
-
Local file Local file
-
whereas
fakat
-
Threeof the four biotin-dependent carboxylases aremitochondrial
Dört biyotin bağımlı karboksilazdan üçü mitokondriyaldir
-
operates
faaliyet göstermektedir
-
carrier
tasıyıcı
-
iotin deficiency has also been observed incases of parenteral nutrition with solutionslacking biotin given to patients with short-gutsyndrome and other causes of malabsorption
Kısa bağırsak sendromu ve diğer malabsorbsiyon nedenleri olan hastalara biyotin içermeyen solüsyonlarla parenteral beslenme durumunda da biyotin eksikliği gözlenmiştir.
-
parentera
damar yolu ile beslenme uygulamasıdır
-
raw
ham cıg
-
confined
sınırlı
-
unlikely.
olası olmayan
-
accompanied
eşlik etti
-
nerve-regulating substances.
sinir düzenleyici maddeler.
-
stomatitis
ağzın ve dudakların inflamasyonudur
-
cheilosis
gelişen dudak köşelerinin çatlayıp yarılmasıyla belirgin durum.
-
Bright red, diffuse, excruciating, painful lesions
parlak kırmızı, yaygın, dayanılmaz, ağrılı lezyonlar
-
pallor
solukluk
-
numbness or tingling
uyuşukluk veya karıncalanma
-
insulates
yalıtır
-
catabolism
besin öğelerinin mineral ve vitaminler yardımıyla yapı taşlarına ayrılıp yakılması ve enerji oluşması sürecini tanımlar.
-
Vitamin B12 represents a complexgroup of compounds
B12 vitamini, kobalt içeren karmaşık bir bileşik grubunu temsil eder.
-
fiery
ateşli
-
beans, peas and nuts
fasulye, bezelye ve fındık
-
dark green leafyvegetables
koyu yeşil yapraklı sebzeler
-
hypertrophy
Hipertrofi bir doku ya da organın aşırı gelişmesi
-
scalded sensatio
yanma hıssı
-
denoted
gosterır
-
glutamate
bir sinir hücresinin başka hücrelere sinyal olarak gönderdiği kimyasallardan biridi
-
cheilosis
dudak köşelerinin çatlayıp yarılmasıyla belirgin durum
-
epileptiform convulsions.
çeşitli nedenlerle bir grup beyin hücresinin, anormal ve aşırı elektriksel boşalması sonucu, ortaya çıkan bilinç değişikliği, anormal motor hareketler, duysal bozukluklar
-
susceptible
hassastır
-
fundamental
esas
-
enzyme-driven
enzıme dayalı
-
perioral
agız ıcı
-
radiate
yayılır
-
fanlike
yelpaze benzerı
-
pale
soluk
-
along thesides of the tongue
dıl kenarları boyunca
-
filiform
ipliksi
-
edematous
odem
-
scarlet
kırmızı
-
swelling
şişme
-
Pellagrous
sinirleri, sindirim sistemini ve cildi etkileyerek ishale, demansa ve dermatite sebep olan bir hastalıktır.
-
glossitis
dilde meydana gelen iltihaplanma
-
lesions in thegastrointestinal tract result in diarrhea
Gastrointestinal sistemdeki lezyonlar ishale neden olur
-
diminished
azalmış
-
stomatitis
ağzın ve dudakların inflamasyonudur
-
encephalopathy
beyin hasarına bağlı kalıcı veya geçici hasar
-
overt
acık
-
preceding
once
-
apathy
ilgi, coşku veya endişe gibi his ve duygu eksikliğine bağlı umursamama, duyarsız ve kayıtsız olma durumudur
-